Arayın
Twitter Facebook Instagram Linkedin Youtube Whatsapp
#29

#29 Yeşilay | Göç ve Bağımlılık Araştırması

VERİ

3 Kavram

1 Kurum

71 Bulgu

Yeni raporlar için abone olun.Rapor Bülteni, her hafta yeni bülten yayınlar.

Merhaba, Rapor Bülteni’nin 29. sayısında Yeşilay adına hazırlanan ve göçmen grupları odağına alan Göç ve Bağımlılık Araştırması’nı inceledik.

spot Göç ve bağımlılık ilişkisi.

I. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Önce Kavramlar…
AMATEM, AUDIT testi, DUDIT testi.
  • AMATEM: Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi. Bu merkezlerde bağımlılıkların önüne geçilmesi ve yeni tekniklerin gelişmesi için de araştırmalar yapılıyor. Alo 191 hattından veya randevu alınarak ilgili hizmetler talep edilebiliyor.
  • AUDIT testi: Alkol Kullanım Bozuklukları Tanımlama Testi. Hastaları tehlikeli ve zararlı alkol tüketimi açısından taramak için Dünya Sağlık Örgütü tarafından onaylanan on maddelik bir anket.
  • DUDIT testi: Madde kullanım bozuklukları tanımlamak için kullanılan onbir maddelik bir anket.

II. ARAŞTIRMACI KURUM

Yeşilay.
1934 yılında Kamuya Yararlı Cemiyetler statüsüyle kurulan, 2012 yılında izin almadan yardım toplayabilecek kuruluşlar arasında yer almaya başlayan Yeşilay bağımlılıklarla mücadele edilmesi ve toplumsal bilincin artırılması amacıyla çeşitli projeler yürütüyor, atölyeler düzenliyor ve danışmanlık hizmeti veriyor.

Bağımlılık konusunda destek almak isteyenler için 115 YEDAM Danışma hattı kullanılıyor. YEDAM Atölye’de bağımlılık tedavisi devam eden 16 yaş ve üzeri bireylere yönelik çalışmalar yürütülüyor. Dikkat çekici bir diğer proje: Lisansüstü Tez Araştırma Bursu Destek Programı. Bu program ile bağımlılıkla mücadele araştırmalarının desteklenmesi amaçlanıyor. Bünyesinde yer alan Addicta Hakemli Dergisinde bağımlılığı konu edinen çalışmalara yer veriliyor.

Detaylı inceleme için: www.addicta.com.tr

III. ARAŞTIRMANIN METODOLOJİSİ

Araştırma sürecinde aşamalı bir çalışma yürütülüyor:
  1. Literatür taraması,
  2. anahtar kişi görüşmeleri (ulusal düzeyde kurumların yetkilileriyle),
  3. odak grup görüşmeleri (yerel düzeyde kamu ve sivil toplum çalışanlarıyla),
  4. kullanıcı ve kullanıcı yakını görüşmeleri (alkol/madde kullanıcısı ve kullanıcı yakını göçmenlerle).

Türkiye’nin 4 ilinde (İstanbul, Antep, Hatay, Mardin) 2019 yılında toplam 66 görüşme yapılıyor.

Literatür taraması için 70 makale seçiliyor ve ortaya konulan bulgulardan araştırmanın sonraki aşamalarına ait yöntemin geliştirilmesinde de faydalanılıyor. Anahtar kişi görüşmeleri için 7 kurumdan toplam 11 anahtar kişi ile görüşmeler yapılıyor. Odak Grup Görüşmeleri Suriyeli göçmenlerin yoğun olduğu 4 ilde yapılıyor. Toplantılarda alınan ses kayıtları yazıya geçirilmiş, bir niteliksel veri analizi yazılımı kullanılarak gömülü teori yaklaşımıyla analiz ediliyor.

IV. BULGULAR

Göç ve bağımlılık ilişkisi
Kurum yetkilileri ve görevliler ile yapılan görüşmelerden elde edilen bulgular. 

Bağımlılıkla İlgili Sosyal Konular

  • Suriyeli göçmenlerde çocuk yaşta işçiliğin çok fazla olduğu ve bu çocuk işçilerin çalıştıkları atölyelerde uyuşturucu maddelere alıştırıldıkları ifade ediliyor. 
  • İstanbul’da şu anda sokakta yaşayan, çalıştırılan Suriyeli göçmen çocukların durumu ile 2000’lerin başlarında, Güneydoğu Anadolu’dan çalıştırılmak için getirilen çocukların durumu çok fazla benzerlik gösteriyor. O zamanki tecrübeler yapılacak faaliyetlerde faydalı olabilir.
  • Üniversitede araştırmacı olarak çalışan bir katılımcı, Suriyeli göçmen çocukların yerli arkadaşları arasında kabul görmek, dışlanmamak adına torbacı olarak kullanıldıklarını öğrendiği bir vaka aktarıyor.
  • Kimliği olmayan göçmenler sağlık kuruluşlarından faydalanamıyor. Bundan dolayı bu göçmenler ihtiyaç duymaları halinde birbirlerinin önerileriyle ilaç temin ediyor. Bu durum da bağımlılığa sebep olabiliyor.
  • Eğitim düzeyi düşüklüğü bağımlılık için önemli bir risk faktörü. Suriyeli göçmen çocukların yerli çocuklarla birlikte okumaya başladıktan sonra çok fazla akran baskısına maruz kaldığı ifade ediliyor. Bunun göçmen ailelerde çocuklarını okula göndermeme yönünde bir etkisi olduğu belirtiliyor.

Bağımlı Göçmenlerin Kişi Özellikleri

  • Odak Grup görüşmelerine göre çalışma ortamı ve şartları kişiyi bağımlılıklara yatkın hale getiriyor.  
  • Göçmenler işsizlik ve kötü ekonomik durumdan çıkmak için uyuşturucu satmaya veya taşımaya başlıyor. Kendisi kullanıyor veya kullanmıyor olabilir.
  • Bağımlı olan göçmenler işsiz olmaları hâlinde uyuşturucu temin edemiyorlar ve uyuşturucu ticaretine yöneliyorlar. 
  • Kadınlar “sosyal yaşama katılmadıkları için” bağımlılık açısından daha korunaklı.
  • Katılımcılar göçmenlerin çalıştıkları bazı iş kollarının bağımlılıklar için risk teşkil ettiğini söylüyor: inşaat, uzun yol şoförlüğü, ayakkabıcılık, mobilyacılık, fırıncılık, taksicilik.

“İşte bizim gibi ofiste oturup da çalışacak Suriyeliler çok az, yani genelde inşaatlarda çalışıyorlar, inşaatlar da bu yollara açık yani. İşte uyuşturucu falan genelde inşaat alanlarında… (…) Bir de bizim buradaki Suriyeliler, Mardin ilçelerinde genelde karşı tarafından gelmişlerdir Suriye’nin. Yine fakir bir toplumdu yine işyeri açmadılar, vatandaşlık fırsatı pek fazla olmadığı için bir mülke sahip olmadılar, genelde inşaatlarda çalıştılar, inşaatlarda çalışınca da yol açabilir.” (Mardin, STK, Vaka Sorumlusu, Erkek)

  • Ağır işlerde çalışan kişilerin performans artırma amacıyla madde kullanımına dikkat çekiliyor. 
  • Uyuşturucu madde bağımlılığı için çocukluk ve gençlik dönemleri ifade ediliyor. Alkol bağımlılığı ve ilaç kötüye kullanımı içinse orta yaşlardan bahsediliyor.

Maddeye erişim ve mekanla ilişkisi

  • İl Emniyet Müdürlüğü’nde çalışan katılımcıların kanaatine göre mevcut şebekeler göçmenlerin mağduriyetlerinden istifade ederek onları kullanıyor. Bunun için göçmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm olarak, bu işin kolay yoldan para kazanma seçeneği olarak sunulduğu ifade ediliyor.
  • İstanbul’da İl Emniyet Müdürlüğü’nde çalışan bir katılımcı, uyuşturucu ticaretinden yakalanan Suriyeli göçmenlerin cüz’i günlük ücretler (50-100₺) karşılığında mevcut uyuşturucu şebekeleri tarafından kullanıldıklarını ifade ediyor.  Şimdiye kadar yüklü miktarda satış yapan Suriyeli göçmen kayıtları olmadığını da ekliyor.
  • Kamplarda genel olarak alkol ve uyuşturucu kullanımının düşük olduğu düşünülüyor. Bu durum kamplardaki güvenlik tedbirlerine ve göçmenlerin maddi gücünün zayıf olmasına bağlanıyor.
  • Kişiler kimliklerinin olmaması sebebiyle, uyuşturucu tacirleri tarafından “zaten kayıtlı değilsin, yakalansan da bir şey olmaz” gibi söylemlerle kandırılabiliyor. 

Akran Etkisi

  • Lise ve üniversite düzeyindeki arkadaşlar arasında alkol ve madde kullanımının teşvik edildiği, bir kabul görme ve kendini ifade etme yolu olarak görüldüğü söyleniyor. 
  • Özellikle kimlik belgesi ile ilgili sorunlar ve sosyal uyumla ilgili sorunların dolaylı yollarla bağımlılıklara yatkınlığa sebep oluyor.

Kullanıcı ve kullanıcı yakınlarına ait bulgular.

Katılımcı profiline ve kişisel özelliklere yakından bakalım. 

  • Katılımcıların tamamı erkek ve çoğunluğu bekar ve Haseke ilinden göç etmişler. 23 alkol kullanıcının 21’i yüksek risk veya bağımlı grubunda yer alıyor. (AUDIT’e göre) 20 madde kullanıcısından 12’si bağımlı, 8’i ise yüksek riskli grupta yer alıyor. (DUDIT’e göre)
  • Katılımcı gelirlerinin minimum ve maksimum değer aralıkları şu şekilde: Günlük 10-60 TL, aylık 900 – 6000TL. 66 katılımcının 22’si hangi işte çalıştığını ifade etmezken 44 katılımcının çalıştığı iş kolları çeşitlilik gösteriyor.
  • Çalışmada göç sürecinde yaşanabilecek travmaların bağımlılık gelişimini etkileyebilmesi nedeniyle ilgili süreçler sorgulanıyor. Travma sebepleri şu şekilde: ailesel kayıplar, ölüm korkusu, açlık, ateşli silahların hedefi olma, soygun, darp, rüşvet.

“Arabayla Halep’e geçtik oradan sınıra geçtik sonra önümüzü muhalifler kesti bizimle savaşacaksınız dediler biz vatanımızı satmayız dedik, insan öldürmeyiz dedik. O yüzden Türkiye’ye geçtik. Bizi sınırdan Türk askeri aldı karşı tarafa.”A3 “

  • Katılımcıların ülkelerine geri dönme konusunda kafaları karışık. %58’i geri dönmeyi düşünmüyor, %42’si şartlar düzeldiğinde dönmeyi umut ediyor.

“Savaş biterse ülkemize geri döneceğiz biz sadece savaştan kaçtık buraya yerleşmeye gelmedik….Savaş bitsin ülkeme geri döneyim orda kendi içkimi ben yapıp içeceğim.” A3 

“Hayır, Suriye’ye dönmek istemiyorum, orda savaş var hayat yok, savaş biterse sadece annemi, ailemi almaya giderim.” M16 

  • Alkole başlangıç daha çok göçten önce gerçekleşmiş olsa da göçten sonra alkole başlayanların sayısı azımsanamayacak oranda. Maddeye başlangıç konusunda da göçten önce ve göçten sonra başlayanların sayısı birbirine yakın.

Başlangıç Hikayeleri

  • Alkol kullanımın başlangıcında akran etkisi yüksek oranda. Türkiye’deki yerel halktan etkilenmeye dair ifadeler de yer alıyor.  
  • Katılımcıların alkol/madde başlamasında yakın akrabaların kullanımı da önemli bir etken. (Aynı zamanda bir kişinin çalıştığı yerdeki ustasının tavsiyesi ile bir kişinin de ağrı ile başvurduğu doktorun tavsiyesi ile alkole başladığını ifade etmesi dikkat çekici)

“Suriye’de iken içemezdi, kendisi içse bir bardak falan içerdi, bende onunla içerdim, bağımlı değildi biraz takılırdık sadece onunla. Savaş başladıktan sonra babası öldü. Babası öldükten sonra içmeye başladık aşırı derece içiyor kendini mahvediyor.” KY11

Alkol madde kullanım sebepleri, Ishikawa diyagramı.*

 

Alkole/ Maddeye Erişim

  • Kullanıcılar ve yakınlarının 11 farklı kullanım alanı ifade ediyor: Eğlence mekanları (gazino, bar, disko), ev, düğünler, Taksim, uyuşturucu bitki tarlası, iş ortamı, sahiller, harabeler ve sokak. 
  • Kullanıcıların ifadelerine göre temin edilen kişiler şu şekilde sıralanıyor müşterisinden, arkadaşından, patronlardan, torbacılardan. Satıcıların hem Türkiyeli hem Suriyeli olabildiği görülüyor. Ayrıca bir kullanıcının Adana’da kadınların ve çocukların çoğunun madde kullandığını ifade etmesi dikkat çekici.
  • Alkole/maddeye erişim için gerekli olan paranın teminine için farklı yöntemler ifade ediliyor: Çalışarak para kazanma, borç alma, temel ihtiyaçlarını erteleme, dilenme, eski birikimini kullanma, hırsızlık vb.
  • Kullanıcılar piyasada satılan alkollü ürünlerden ziyade yerel halk tarafından üretilen ve ucuza satılan ürünleri kullanıyor.

Kullanım Şekli ve Düzeni

  • Katılımcılar Suriye’de nargile alışkanlığının çok yaygın olduğunu ifade ediyor. Katılımcıların yarısı nargile kullandığını beyan ediyor. Bu yönüyle nargile ve tütün bağımlılığı da göçmenlerde bağımlılık konusunun bir alt başlığı olarak ele alınabilir.
  • Alkol kullanımı daha çok kentsel alanda, madde kullanımı ise kırsal alanda öne çıkıyor. 

Alkol/Madde Kullanımının Sonuçları

  • Alkol/madde kullanımının zararlı sonuçlarına yönelik kullanıcıların farkındalığı genellikle yüksek. Bazı kullanıcılar ise kullanım sonuçlarının olumlu etkiye sahip olduğunu düşünüyor: yaşanan sorunları unutmayı, hastalıklara bağlı acıları dindirmeyi ve sakinliği sağladığını ifade ediyorlar.

“Sadece böbreklerimde ağrı olduğu zaman çok faydasını görüyordum ağrım gidiyordu ama kötülük görmedim.” A57 

  • Katılımcılardan 17 kişi çalışma düzenindeki aksaklıkları 21 kez ifade ediyor. İfade edilen belli başlı temel çalışma düzeni aksaklıkları: sabah kalkamama, işe geç gitme, çalışacak güç bulamama, iş bırakma.
  • Katılımcılardan 16’sı toplumsal dışlanma ile ilgili 19 ifade kullanıyor. İfade edilen temel sorunlar: evlenememe, arkadaş kaybı, yalnızlaşma.

“Benimkisi çok zor bir durum ben içki yüzünden çok iyi arkadaşlarımı kaybettim.” A48

  • Katılımcılardan 15 kişi ekonomik kayba/zarara uğrama ile ilgili 23 ifade beyan ediyor. İfade edilen temel ekonomik sorunlar: İş ücretinde kesinti, para biriktirememe, temel ihtiyaçlarına bütçe ayıramama.
  • Katılımcılardan 26 kişi kullanım sebebiyle oluşan kontrol kaybına ve şuur bulanıklığına dair 41 ifade beyan ediyor. İfade edilen temel sorunlar: kendini jiletleme (faça atma), dişlerini kırma, sigara ile vücuduna iz yapma, saldırganlık.
  • Katılımcılardan 35 kişi kullanım sebebiyle oluşan sağlık sorunlarına dair 41 ifade beyan ediyor. İfade edilen temel sorunlar: hastalıklar (kalp krizi, hastane yatışı), spesifik olmayan semptomlar (ses kısıklığı, nefes darlığı), psikolojik sorunlar (sinirlilik hali, karakter değişimi, sakatlanma ve ölüm.
  • Katılımcılardan 27 kişi kullanım sebebiyle oluşan suç davranışlarına dair 42 ifade beyan ediyor. İfade edilen temel sorunlar: Gasp, darp, hırsızlık, bıçaklı saldırı, döner bıçaklı saldırı, ölümcül kavga, sataşma / saldırı.

 “Bazen intihar etmeyi düşündüm sonra doktora gittim ama onun da faydası olmadı tekrar başladım yani doktora gidiyorum bana ilaç veriyor ondan da bir şey olmuyor. Sarhoşken kendimi atmayı düşündüm ama atmadım.” A47 

 Bırakma Düşüncesi

  • Kullanıcılardan görüş beyan edenlerden 40 tanesi bırakmak için girişimde bulunmuş ancak sonuç alamıyor. Sadece bir kullanıcı son altı ay hapiste geçtiğini ve bıraktığını, maddeden tiksindiğini ifade ediyor.
  • Katılımcıların çoğu birden fazla kez bırakmayı deniyor. Çok kısa süreler için bırakabilmişler (1-3 gün) Büyük çoğunluğu yaklaşık birkaç gün dayanabilmiş.
  • Katılımcılar denedikleri halde neden bırakamadıklarını genel olarak anlamlandıramıyorlar. Bundan dolayı muhtelif inançlar geliştirmişler. Bazı ifadeler: “Artık bağımlıyım, bırakamam” “Hastalık gibi bir şey bu”, “Kanıma karışmış, kanımdan çıkması lazım”, “canım çekiyor” vb. ifadeleri sıkça kullanmaktadırlar. Bazı kullanıcı yakınları ise eğer bir hizmet olsa yararlanmayı çok istediklerini ifade ediyor.

“Bırakmayı çok denedim bu şey vücuduma girmiş hep denedim olmadı.” A48 

  • Kullanıcılar genel olarak yakın çevrelerinden bırakmaları yönünde tavsiyeler alıyor ve destek görüyor. Ancak bu konuda görüş beyan eden kişilerin yarıya yakını kendilerine tavsiye verilmemesinden şikayetçi. Bir kullanıcı yakını ise tavsiye verdiğinde dayak yediğini ifade ediyor. Diğer kullanıcı yakını ise destek amacıyla kurdukları baskının tam tersine kullanımı artırdığını ifade ediyor.

“Bana ne ailem ne arkadaşlarım ne burada ne Suriye’de bırakmak için bir yarımda bulunmadı kimse el uzatmadı. İnsanların gözünde önem arz etmiyorum demek ki ondan hiç yardımcı olmuyorlar bana yani yönlendiren de hiç olmadı ben aslında çok isterim bırakmayı ya.” A44 

  • Kullanıcılardan bırakma düşüncesi ile ilgili görüş beyan eden 63 kişiden 9’u bırakmayı düşünmediğini, 16’sı ise bırakmayı düşündüğünü ve bırakacağını ifade ediyor.  Araştırmacının kanaati, 16 kişinin büyük çoğunluğunun bırakmak için pasif ve gönülsüz değil heyecanlı ve istekli olduğu yönünde. Bazı kullanıcılar bırakma isteklerine koşul sunuyor ve eğer yardım edilirse bırakacağını ifade ediyor.

Kullanıcıların Ek Alışkanlıkları/Hobileri

  • Yapılan odak grup görüşmelerinde özellikle güvercin yetiştiriciliği ve madde kullanımı arasında pozitif bir ilişki olabileceğine yönelik ifadeler yer alması nedeniyle görüşmelere bu başlık da ekleniyor.
  •  Katılımcılardan 11 kişi (alkol kullanıcısı 6 kişi ve madde kullanıcısı 5 kişi Türkiye’de veya Suriye’de güvercin beslediğini veya besleyenlerle yakın ilişkide olduğunu ifade ediyor.
  • Bazı kullanıcılar spor faaliyeti olarak futbol ve yüzme sporu yaptıklarını ifade ediyor.

Hizmete Erişim

  • Hizmete erişim konusunda %80’i nereye başvuracağını bilmiyor. 2 kişi ise daha önce doktora / hastaneye başvurduğunu 1 kişi hastane veya doktora gidebileceğini bildiğini, 1 kişi hastane ve AMATEM’e başvurulduğunu bildiğini ifade ediyor.
  •  Görüşme yapılan 66 kişiden sadece 4 kişi doktora, hastaneye, AMATEM’e başvurulması gerektiğini biliyor. 

“Türkçe bilmiyorum insanlarla konuşamıyorum düştüğüm durumu kimseye anlatamıyorum buradaki Suriyelilere anlatsam kötü gözle bakıyorlar hem onların derdi kendilerine yeter benimkini çözemezler.” A39 

Görüşme Yapan Araştırmacıların Gözlemleri

  • İstanbul ve Gaziantep illerinde kullanıcı yoğunluğu Mardin ve Hatay illerine göre daha yüksek. Mardin’de ise Kızıltepe Atatürk mahallesinde, Antep’de Vatan ve Hacıbaba mahallelerinde; Mardin’de Eski Mardin ve Kızıltepe’de yoğunluk olduğu gözlemleniyor.
  • Kullanıcılar arasında Suriye’nin Haseke ve Halep bölgesinden göç edenlerin daha fazla olmasının risk grubu belirlemelerinde yol gösterici olabileceği ifade ediliyor.
  • Kullanıcıların kendi ülkelerinde vasıflı şekilde mesleklerini icra ederken göç sonrasında vasıfsız işçi olarak çalışıyor olmaları, bağımlılığa neden olacak bir psikolojik travma sebebi olabilir.
  • Bağımlılık gelişiminde yakın sosyal çevrenin ve özellikle aile ortamının koruyucu etkisi göz önüne alırsak bazı kullanıcıların pek çok yakınını kaybetmiş olmaları alkol/madde kullanımlarında bir etken olabilir. 
  • Kullanıcıların alkol / maddeye başlangıcı Suriye savaşının başladığı 2011 yılına göre incelendiğinde birçok kullanıcının savaş sonrasında başladığı görülüyor.

Peki çözüm?

Görüşmelerde ifade edilen çözüm önerileri
Sosyoekonomik güçlendirme
  • Eğitim faaliyetlerinin yeterli olmaması nedeniyle, mesleki ve sosyal desteklerin artırılması gerekiyor. 
  • Hatay’da bir STK’da yönetici olarak çalışan katılımcı, Suriyeli göçmenlere uyuşturucu madde satıcılığı yaptırılmasından bahsettikten sonra sorunun çözümünde ekonomik güçlendirme ve sosyal içermenin öneminden şu ifadelerle bahsediyor:

“Yani biz bunu çözüm olarak Suriyelileri hem istihdam noktasında hem de sosyalleşme noktasında katmadığımız sürece bu problem önümüze çıkacak. Yani şu anda biz 15 yaşının üstündeki Suriyelilere bakıyoruz. Yani bizim gözlemlerimiz. Gençlere nasıl bir tavsiyede bulunuyorlar? Yani 20 yaş ve üstü. İşte Türkiye bize kapılarını açtı. Hani bir minnet var sağ olsunlar, olumlu yaklaşımlar var. Ama 15-20 yaşının altındakilerde bir çaresizlik var. Yani bir geleceğini görememe durumu var. Biz ne olacağız? Okula gidiyor, okulda ders başarısı düşük oluyor bilmediği için. İşe girmeye çalışsa sigorta yok, yarı fiyatına üçte bir rakamına çalıştırılıyor. Bu çaresizliğinin önce bitirilmesi gerekiyor. Kişilerin niteliklerinin belirlenip Türkçeyi hızlı bir şekilde aslında öğretilmesi gerekiyor özellikle 20 yaşının altındaki Suriyelilere. Daha sonra kişilerin nitelikleri tespit edilip istihdam edilmeleri gerekiyor. Yoksa sosyalleşme olmayacak ve bu sorun devam edecek uyuşturucuyla ilgili yani.” (Hatay, STK, Yönetici, Erkek)” 

Göçmen çocukların takibi

  • Göçmen çocukların küçük yaştan itibaren okula gidip gitmediğinin, yeterli bakım alıp almadığının takip edilmesi bağımlılıklardan ve “sokağa düşmekten” korunmaları için faydalı olabilir. 

Sivil Toplum Kuruluşlarının aktif rol alması

  • Göçmenle temas kısmında STK’ların yer alması veya yine göçmenlerden oluşan bir insan kaynağının kullanılması erişimin önündeki sosyokültürel engellerin aşılmasına yardımcı olabilir. 
  •  Türkiye’deki STK’ların kendi gönüllülük faaliyetlerine Suriyeli göçmen gençleri katmaları onları bağımlılıklardan uzak tutmak adına faydalı olabilir. 
  • Göçmenlerde bağımlılıkla mücadelede ihtiyaç duyulan iş birliği ve koordinasyonun sağlanmasında Türkiye Yeşilay Cemiyeti’nin, genel merkez ve şubeleriyle daha aktif ve öncü roller üstlenmesi gerekli. 

Suriyeli insan kaynağının değerlendirilmesi

  • İyi değerlendirilmemiş birçok kalifiye Suriyeli göçmen insan kaynağı bulunuyor. Bu kişiler bağımlılıkla mücadele çalışmalarında istihdam edilebilebilir, kendi içlerinden olması nedeniyle daha etkili olabilir.
  • Devletin bağımlılıkla mücadele konusunda, Suriyeliler içindeki bilim insanlarıyla, uzmanlarla istişare etmesi gerekiyor. 

Bilgi açısından güçlendirme

  • Göçmenlerin bağımlılıkların tedavi edilebilir olduğu hakkında bilgilendirilme yapılmasına ihtiyaç var. Bu şekilde sağlık arama davranışlarının artırılabileceğine işaret ediliyor.
  • ALO 191 Uyuşturucu İle Mücadele Danışma ve Destek Hattı’na Arapça bilen uzman alınırak Suriyeli göçmenler oraya yönlendirilebilir. 
  • Göçmen ailelere, ebeveynlere yönelik farkındalık ve bilgilendirme çalışmaları yapılabilir. 

Araştırmacıların ifade ettiği öneriler

  • Görüşmelerde faaliyetlerle ilgili en dikkat çekici husus hemen tüm kurumlardan katılımcıların, bağımlı bir göçmenle karşılaşmaları halinde “gereğini yapacaklarını” söylediği fakat birçok kurumun yapacağı faaliyetin “ilgili kurumlara yönlendirmek”ten ibaret olduğu görülmüştür. İlgili kurum olarak da çoğu zaman yalnızca AMATEM belirtilmiştir. Bağımlılıkla mücadelenin yalnızca tedaviden ibaret görülmesi ve kurumların kendi faaliyet alanlarında yapabileceklerini göz ardı etmeleri üzerine çalışılması gerekli görülüyor.
  • Kaçak olarak Suriyeliler tarafından işletilen ve Suriyelilere ilaç satan marketler olduğu öğrenilmiştir. Bunlara yönelik teftişler yapılabilir. Göçmenlerde yerli sağlık kurumlarına ve çalışanlarına karşı güven tesis edilmesi de sağlık hizmetlerine erişimi artırmada faydalı olabilir.
  • Kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının göç ve bağımlılık alanlarındaki faaliyetlerinin birbirinden kopuk ve etkilerinin sınırlı olduğu görülmüştür. Kurumların faaliyetlerini gruba özgü veya grubun özelliklerini de dikkate alarak yeniden tasarlanması gerekiyor.
  • Bağımlılık sıklığını düşük tutmak için göçmenlere özgü (hatta Suriyeli göçmenlere özgü) birincil, ikincil ve üçüncül önleme çalışmaları yapılmalıdır. Toplum sağlığı ve sosyal uyum açısından bu konudaki çalışmaların gecikmemesi önemli.
  • Suriyeli göçmenlerin sağlık hizmetlerine ve temel ilaçlara erişiminin önündeki engellerin kaldırılması, sağlık arama davranışının, akılcı ilaç kullanımı farkındalığı ve sağlık okuryazarlığını güçlendirmeye yönelik programlar yürütülmesi gerekiyor.
  • Mevcut “Sosyoekonomik Destek” mekanizması bu açıdan yetersiz kalmaktadır. Göçmen çocukların okula devamı teşvik ve takip edilmeli, bunun önündeki engeller kaldırılmalı.
  • Suriyeli göçmenlere yönelik iş bulma ve meslek edindirme faaliyetleri yapılabilir.
  • Mobil ekiplerin kötü şartlardaki Suriyeli göçmenlere yönelik faaliyetlerde birtakım imkanlar sağlayabileceği düşünülüyor.

V. GELECEK SAYIDA

Gelecek sayıda TurkishWIN, XSIGHTS Araştırma ve Danışmanlık ve TED Üniversitesinin ortaklığında hazırlanan Kadın ve İstihdam Araştırması adlı çalışmayı inceleyeceğiz.

Bülteni sevdiysen şayet abone olmayı ve arkadaşlarına tavsiye unutma.

Link burada.

Gelecek sayıda görüşmek dileğiyle.

Hoşça bak zâtına.

Ömer Burak Tek & Şeyma Samur & Mansur Menteş & Ali Buğra Kara tarafından hazırlandı.