Arayın
Twitter Facebook Instagram Linkedin Youtube Whatsapp
#03

#3 Yeşil Gelecek Derneği | Yeşil Belediye Karnesi

VERİ

2 Kavram

1 Kurum

19 Bulgu

Yeni raporlar için abone olun.Rapor Bülteni, her hafta yeni bülten yayınlar.

Merhaba.

Nasılsın? Umarım iyisindir. Herhangi bir şeye odaklanmanın çok zor olduğu günler oluyor benim için. Sanırım şu günlerde Türkiye’deki herkes için durum aynı. Ben bu hafta dikkatimi toplayabildiğim tüm zaman dilimlerini Yeşil Gelecek Derneği’nin 2020/Kasım’da yayımladığı Büyükşehirlerin Yeşil Belediye Karnesi Raporu’na ayırdım. Gelen harika katkılarla da Rapor Bülteni’nin 3. sayısını bitirmiş olduk. Raporda dikkatini çeken ama bizim Bülten’de yer vermediğimiz bir yer olursa haberleşelim. Bu hafta bültenimizin toplam okuma süresi 5 dakika 35 saniye. Hadi başlayalım!

spot Yeşil Belediye, Yeşil Gelecek.

I. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Önce kavramlar…
Yeşil Belediye, Çevre Yönetimi.
  • Yeşil Belediye, daha yaşanabilir kentlerin inşa edilmesini merkeze alan bir kavramsallaştırma. Sadece yeşili korumaya indirgenemeyecek bu ifade on temel başlıkta belediyelerin durumunu anlamaya çalışıyor: İklim krizi, enerji, hava, atık, arazi kullanımı, su, biyoçeşitlilik, çevre yönetimi, ulaşım ve “gürültü-görüntü-elektromanyetik-ışık”.
  • Çevre yönetimi, tüm canlıların dengeli ve sağlıklı bir çevrede yaşamaları, doğal kaynakların korunması ve gerektiği gibi değerlendirilmesi ve geliştirilmesine odaklanıyor. Bu kapsamda gerek kamusal, gerek özel sektörde uygun bir planlama, eşgüdüm ve denetim sisteminin oluşturulması ve bu sistemi çalıştıracak örgütsel yapının kurulması gerekiyor.

II. ARAŞTIRMACI KURUM

Yeşil Gelecek Derneği.
İklim için ses ver!

Yeşil Gelecek Derneği ekoloji, yeşil politika, doğal yaşam, yeşil ekonomi, iklim krizi ve çevre sorunları üzerine savunuculuk faaliyetleri yürütüyor. Kurucu kadrosunu bir avuç insan ve bir kedi olarak ifade eden Dernek 2018 yılında kurulmuş. Halihazırda yürütmüş oldukları “Yeşil Belediye Projesi” ile iklim krizine karşı yereldeki ekolojik politikaların güçlendirilmesi amaçlanıyor. Bunun yanı sıra dernek bünyesinde tecrübe paylaşımına imkan veren kamplar ve atölye çalışmaları düzenleniyor.

III. ARAŞTIRMANIN METODOLOJİSİ

Literatür, uzman görüşü ve bir çimdik istatistik.
Yeşil Gelecek’in lezzet tarifi.

Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Konya ve Şanlıurfa: Çalışma kapsamında Türkiye’nin en yoğun nüfuslu on büyükşehir belediyesi seçilmiş.

Raporda on kategori üzerinden yerel yönetimlerin mevcut durumları ölçülüyor:  İklim Krizi, Enerji, Hava, Atık, Arazi Kullanımı, Su, Biyoçeşitlilik, Çevre Yönetimi, Ulaşım, Gürültü-Görüntü-Elektromanyetik-Işık. Bu kavramlara dayalı sorularla belediyelerin bu konulardaki performansları değerlendirmeye tabi tutulup notlandırılıyor.

Gösterge Seti içerisindeki on temel başlığın altında bulunan 393 göstergenin tamamı evet/hayır sorusu ile cevaplandırılıyor. Yerel yönetimlerin bu konulardaki yaklaşımları ve soruların yanıtları için 2019-2023 dönemi stratejik planı, 2019 ve 2020 yılı performans raporları, faaliyet raporları taranmış ve bunların yanında resmi internet siteleri aracılığıyla anahtar kelime aramaları yapılmış.

Raporda belediyeler, en yüksek ve en düşük aldıkları başlıklar ile genel ortalamanın altında kalan başlıklar birlikte incelenerek değerlendiriliyor. Raporda aynı zamanda düşük puan alınan başlıklara yönelik çözüm önerileri ve Yeşil Belediye İlkeleri’ne en uyumlu olanlar arasından seçilen iyi örnek uygulamaları da mevcut.

IV. BULGULAR

Yeşil belediye, yeşil gelecek.

Karneleri görelim!
  • Rapora göre Türkiye’nin en fazla nüfusa sahip 10 büyükşehir belediyesi arasında yapılan değerlendirme sonucunda puanlandırmalar şöyle: Adana 44, Ankara 51, Antalya 46, Bursa 59, Gaziantep 53, İstanbul 70, İzmir 61, Kocaeli 55, Konya 49, Şanlıurfa 31.
  • Adana Belediyesi “atık” konusunda %77 başarı göstermiş. Diğer belediyelerin ortalaması ise %64. Belediyenin bir atık birimi bulunuyor ve geri dönüşüm sistemi var. Ama öte yandan “iklim krizi” başlığı altında %16 başarı göstermiş. Diğer belediyelerin oranı %38. Aynı zamanda Adana Büyükşehir Belediyesi “Çevre Yönetimi”, “Biyoçeşitlilik”, “Enerji”, “Ulaşım”, “Arazi Kullanımı” ve “Gürültü-Görüntü-Elektromanyetik-Işık” başlıklarında genel ortalamanın altında ve bu konularda çalışmalarını geliştirmeli.
  • Ankara atık konusunda %68 gibi bir puana sahip. Ortalamanın üstünde ama yine de yetersiz görünüyor. İklim krizi başlığında ise puanı %22. Ankara Belediyesi çevre dostu bina hakkında çalışan birim kurma, yeşil sertifikalı bina yapma, sera gazı hakkında çalışan birim kurma, sera gazı hesaplaması yapma, sera gazı salım azaltma hedefini uluslararası anlaşmalara göre belirleme, Belediye Başkanları Küresel İklim ve Enerji Sözleşmesi’ni (Covenant of Mayors) imzalama, dirençli kentler oluşturmak için yeşil altyapıların kullanılmasına yönelik stratejik planda çalışma yapma konularında çalışmalarını geliştirmeli.
  • Antalya Belediyesi diğer belediyelerin oranının %42’de kaldığı enerji konusunda %46’lık başarıya sahip. Binaların enerji kimlik belgesi alması ve enerji etüdü çalışmaları bu puanın elde edilmesinde önemli noktalar olarak görünüyor. Ama atık konusunda başarısı %30 oranında. Aynı zamanda Antalya Büyükşehir Belediyesi “Çevre Yönetimi”, “Ulaşım”, “Hava”, “Su” ve “Gürültü-Görüntü-Elektromanyetik-Işık” başlıklarında genel ortalamanın altında ve bu konularda çalışmalarını geliştirmeli.
  • Bursa Belediyesinin atık başarısı %85 ve bu durumda örnek gösterilebilir. Bu konuda bilgilendirici seminerler yapması, atıkların ayrımı konusunda iyi bir sisteme sahip olmaları gibi önemli çalışmaları göze çarpıyor. Ulaşım başlığında ise başarısı %31 ve diğer belediyelerin bu konudaki ortalaması %51. Bursa Büyükşehir Belediyesi; araçların karbon salınımını düşürmeye yönelik uygulama yapma, ağır tonajlı araçların karbon salım kontrolünü yapma, araç trafik seyrinin hava kalitesini iyileştirmesi yönünde düzenlenme çalışmaları yapma, araç egzozlarından çıkan gazların hava kalitesine olumsuz etkisini azaltmak için gerekli çalışmalar yapma konularında çalışmalarını geliştirmeli.
  • Gaziantep enerji konusunda %78’lik bir başarıya sahip. Temiz yenilenebilir enerji santralleri kurma, sürdürülebilir enerji eylem planı, enerji kooperatiflerini destekleme gibi olumlu çalışmalar bu başarıyı destekleyen saikler. Gaziantep Belediyesinin hava başlığında ise başarısı sadece %15. “Limit Aşımı” alt başlığındaki soruların yanıtlarına göre; Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin hava kalitesi haritasında limit aşan yerlere, DSÖ standartlarına göre planlamada öncelik verilme ve mevzuata uyum gösterilmediği durumlarda zorlayıcı önlemler alma, doğal hayatı etkileyen koku ve toza karşı önlemler alma ve havayı kirleten tesislerini denetlenmesi konularında çalışmalarını geliştirmeli.
  • İstanbul çevre yönetimi başlığı altında %92 oranında başarıya sahip görünüyor. Belediyenin iklim krizi eylem planı yapması, bu konuda STK’larla işbirliğine gitmesi, yeşil sertifikalı bina faaliyetleri, yağmur suyu toplama havuzları gibi çalışmalar bu başarıyı getirmiş. İstanbul’un enerji alanındaki puanı ise %41. Bu alanda yapacağı çalışmalar ile yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji alt yapısı kurması enerji anlamında da İstanbul’u öne çıkaracaktır.
  • İzmir Belediyesi çevre yönetimi başlığı altında %100 başarıya sahip. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çevre denetim/koruma müdürlüğü bulunması, çevre koruma biriminin elektronik veri tabanının olması, çevre laboratuvarının olması, toplumun çevre yönetimine katılımını kolaylaştıracak biriminin bulunması ve bu birimin STK ve üniversitelerle işbirliği yapması, Çevre Yönetim Sistemleri (ISO14001) sertifikasının olması, yerel çevre kuruluşları ile işbirliği yapması, uluslararası çevre ağlarına (ICLEI, Sağlıklı Kentler Birliği vb.) üye olması olumlu çalışmaları arasında. Öte yandan İzmir “Gürültü-Görüntü-Elektromanyetik-Işık” başlığında %41 oranında başarı göstererek ortalamanın altında.
  • Kocaeli Belediyesinin atık karnesi %87 başarıya sahip. Entegre atık yönetim planı hazırlama, evlerden ve iş yerlerinden atık yağ toplama, atık yağ geri kazanımı hakkında çalışma yapma, atık bertarafında yakma yöntemini azaltma faaliyetleri ve atık yönetimi konusunda personeline eğitim verme çalışmaları olumlu çalışmaları arasında. Hava başlığında ise %21 ile ortalamanın altında. “Limit Aşımı” alt başlığında yer alan hava kalitesi haritasında limit aşan yerlere, DSÖ standartlarına göre planlamada öncelik verilme ve mevzuata uyum gösterilmediği durumlarda zorlayıcı önlemler alma konularında çalışmalarını geliştirmeli.
  • Konya “Gürültü-Görüntü-Elektromanyetik-Işık” başlığında %83’lük bir başarı elde etmiş. Diğer büyükşehir belediyelerinde bu başlıktaki genel ortalama ise %51 olarak görünüyor. Aynı zamanda Konya Büyükşehir Belediyesi, “İklim”, “Enerji”, “Arazi Kullanımı”, “Hava”, “Atık”, “Gürültü-Görüntü-Elektomanyetik-Işık” başlıklarında genel ortalamanın altında.
  • Şanlıurfa Belediyesinin su başlığı altında oranı %62 ile ortalamanın üzerinde. Şebeke suyu sağlıklı ve içilebilir durumda olmasını test etmesi, konut başına 15 m³/ay ve üzeri su kullanımında yüksek fiyat uygulaması, kullanım miktarına göre kademeli tarifelendirmesi ve yağmur suyunun ayrı olarak toplanması olumlu çalışmalar olarak görünüyor. Öte yandan Şanlıurfa Belediyesi iklim krizi başlığı altında %5 gibi oldukça kötü bir karneye sahip.

Güzele dair şeyler de var:

  • Ankara Belediyesi Atatürk Orman Çiftliğinde tarımsal faaliyetlere başlayarak atıl kamu alanlarını değerlendirme anlamında örneklik teşkil ediyor. Ayrıca bisiklet kullanımının yaygınlaşması için de projeler üretiyor.
  • Antalya Belediyesi Kooperatifleşen kadın çiftçilere çeşitli destekler vererek yeşil istihdamın önünü açıyor. Ayrıca Korkuteli arıtma tesisinde tarım için A sınıfı tarımsal sulama suyu üretiyor.
  • Bursa Belediyesi atalık tohum olan siyez buğdayının üretimini ve dağıtımını yapıyor. Vatandaşların atıkları ayrıştırabilmesi için çeşitli tanıtıcı broşürler basılıp dağıtılıyor.
  • Gaziantep enerji verimliliği ve dönüşümü konusunda bazı önemli adımlar atıyor. Çevre dostu kamu binası, yeşil bina sertifikasına sahip belediye hizmet binası bunlardan bazıları. Çiftçiye 50bin zeytin fidanı dağıtımı yapılmış.
  • İzmir kendisine bağlı 21 ilçe belediyesinde acil durumlarda ve afetlerde kesintisiz veri ve ses aktarımı için trunk telsiz sistemi kurmuş. Gelecekteki olası bir iklim krizini önlemek ve vatandaşları bilgilendirmek için eğitim ve araştırma enstitüsü kuruyor. Ayrıca şehri çeşitli yerlerinde gürültü ölçümü yapılıyor.
  • İstanbul tarımsal üretim ve hayvancılık potansiyelini tespit etmek için veri tabanı oluşturmuş. Yemek artıklarından yapılan kompost gübreye dönüştürülerek İstanbul’un çiçeklendirilmesinde kullanılmakta.
  • Kocaeli KOBİS sistemi ile yaygın bisiklet kullanımını organize ediyor. Yoğun sanayi bölgesi ile hava kirliliği krizi yaşayan Kocaeli bölgesi geri kazanım suyunu daha fazla yeşillendirmede ve sanayide kullanmakta.
  • Konya yemek artıklarından hayvanlar için yem üretme çalışmasına başlamış.

V. SONUÇ

Orman değiliz artık, milli parkız!

Meseleye dair genel soru işaretleri.

Devletlerin büyüme hırsı, küreselleşme ile tüm dünyada kurumsallaşan neoliberal politikalar, kapitalizmin uçsuz bucaksız tüketim arzusu ve insanın doğaya hiç olmadığı kadar hükmetme kudretine ulaşması ile doğal yaşamımız her geçen gün daha da bozuluyor. Buna paralel olarak, iklim krizi tartışmaları, çevreci hareketler, ekolojik faaliyetler ve yeşil siyaset de hayatımızda daha çok yer kaplıyor.

Küresel finans ve siyaset çevresinin yapmış olduğu toplantılarda çevre felaketlerinin altını çizmesi, dünya egemenlerinin çevreci kaygıları bir grup insanın tüm ekolojik hareketleri komplo teorileriyle anlamlandırmasına imkan tanırken benzer şekilde birçok müstakil çevre hareketinin gerçekten de yürürlükte olan sistemin egemenlerinin, siyaset ve finans çevresinin kötülüğünü ıskalaması ekolojik hareketlere karşı soru işaretlerini arttırıyor. Diğer taraftan iklim krizini ortadan kaldıran politika önerilerinin sömürülen ülkeler nezdinde ayağa takılan bir pranga mı olduğu, çevreci faaliyetler devam ettiğinde halihazırda var olan eşitsizliğin nasıl bir görünüm alacağı, küresel boyutta güç ve iktidara sahip odakların çevre hareketlerini sahip oldukları gücü ve iktidarı devam ettirebilmek için mi destekleri birçok insan için hâlâ muamma.

Tüm bu tartışmalar devam ederken tamamen özsel bir kaygıyla, doğanın eşit bir paydaşı olduğu fikrine dayalı, insanın ne kendi türünü ne de canlı/cansız başka hiçbir türü kendi menfaati ve arzusu için kullanmaması fikrine dayalı bir ekoloji yaklaşımı ise kamuoyunda çok fazla yer almıyor.

Devletlerin ve uluslararası kuruluşların çevre konusunda nasıl politikalar geliştireceği, yeşil siyasetin geleceği, iklim krizinin nasıl önleneceği gibi sorular da hâlâ cevaplanmamış şekilde bir köşede duruyor.

VI. GELECEK SAYIDA

Rapor Bülteni bu haftalık bu kadar.
Haftaya da burada olursan…

“Kürt Gençler ’20: Benzerlikler, Farklar, Değişimler” raporunu inceleriz. Rawest Araştırma’nın Kürt Çalışmaları Merkezi ve Yaşama Dair Vakıf ile birlikte yürüttüğü bu çalışmada Türkiye’de yaşayan 18-30 yaş grubundaki Kürt gençlerini daha yakından tanımak amaçlanıyor. Hadi hoşça bak zâtına. Görüşürüz.

Ömer.

omerburaktek@gmail.com