Arayın
Twitter Facebook Instagram Linkedin Youtube Whatsapp
#02

#2 V-Dem | 2021 Demokrasi Raporu

VERİ

4 Kavram

1 Kurum

17 Bulgu

Yeni raporlar için abone olun.Rapor Bülteni, her hafta yeni bülten yayınlar.

Merhaba! Rapor Bülteni’nde ikinci sayıdayız. Bu hafta masamda V-Dem Enstitüsü’nün 10 Mart 2021’de yayınladığı “2021 Demokrasi Raporu” var.

spot Dünyanın demokrasi haritası.

I. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Önce Kavramlar…
Liberal demokrasi, Seçimli demokrasi, Kapalı otokrasi, Huntington’ın Demokrasi Dalgaları.
  • Liberal demokrasi: Liberalizmin temel ilkelerinin esas alındığı temsili demokrasiye dayalı rejim. Liberal demokrasilerde siyasal katılım sadece seçimlerde değil; düşünce ve ifade özgürlüğünün kullanılabildiği sivil toplum örgütleri, medya organları gibi çeşitli araçlar ile de gerçekleşir.
  • Seçimli demokrasiler: Tüm vatandaşların siyasi görev alma imkanının olduğu ve seçmenlerin özgür ve âdil bir ortamda oy verdikleri sistem.  Seçimli demokrasilerde siyasal faaliyetin baskın unsuru oy vermek, seçimlere katılmak veya seçimleri kazanmaktır.
  • Seçimli otokrasi: Siyasi faaliyet yürütmek isteyen kişilerin seçimlere katılabildiği ancak seçimlerin âdil, şeffaf ve tarafsız  bir atmosferde gerçekleşmediği rejim türü. Örneğin 2021 Demokrasi Raporu’nda statüsü “seçimli otokrasi” olarak kaydedilen Hindistan için insan hakları gruplarına baskıların olduğunun, gazeteci ve aktivistlere tehditlerin arttığının ve özellikle Müslümanlara yönelik artan saldırıların olduğunun altı çiziliyor.
  • Kapalı otokrasi: Seçimlerin olmadığı, tüm siyasi yetkilerin bir kişi ya da grubun elinde olduğu sistemler. Yürütme organı yasamanın da yargının da üstündedir.
  • Huntington’ın Demokrasi Dalgaları: Siyaset bilimci Samuel Huntington’ın (1927-2008) 1991 yılında demokrasi dalgalarını üç döneme ayırdığı teorisi.  Bu teoriye göre ilk demokratikleşme dalgası 1828-1926 yılları arasında Atlantik ve Avrupa’da gerçekleşmiş, Mussolini’nin iktidara gelmesiyle (1922-1942) demokratikleşme dalgası yerini birinci ters dalgaya bırakmıştır. İkinci demokrasi dalgası 1943-1962 yıllarını kapsar. Askeri yönetimlerin iktidara gelmesi (Portekiz, Yunanistan, Türkiye bu duruma örnek verilebilir) 2. ters dalgayı oluşturur. 1974 Kadife Devrim sonrası Portekiz’de yükselişe geçen demokrasi dalgası ise Soğuk Savaş’ın (1949-1989) bitiminin ardından iyice artmış ve tüm dünyada demokrasi yükselen yıldız olmuştur.

II. ARAŞTIRMACI KURUM

V-DEM.
V-Dem, 2014 yılında İsveç Göteborg Üniversitesinde dünya çapında yeni yaklaşımlar geliştirerek demokrasiyi kavramsallaştırmak ve ölçmek amacıyla kurulan bağımsız bir araştırma enstitüsü. Ölçümlerini yaparken demokrasinin beş temel unsuru olarak seçim, liberalizm, katılımcılık, müzakerecilik ve eşitlik ilkelerini gözetiyor. Demokrasinin dünyadaki durumunu çeşitli göstergeler üzerinden inceleyen dönemsel demokrasi raporları ve politika notları yayınlayan Enstitü yapmış olduğu çalışmalarla uluslararası düzeyde saygınlık kazanmış durumda.

III. ARAŞTIRMANIN METODOLOJİSİ

Demokrasi üzerine küresel en büyük veri setine sahip olduğunu iddia eden V-Dem, 1789 yılından 2002 yılına kadar 30 milyon veri noktasının olduğunu ve 3.500 akademisyen ve ülke uzmanlarıyla araştırmayı gerçekleştirdiği kaydediyor.

İçerik olarak demokrasi doğrudan gözlemlenebilir olmadığı için uzman görüşleri kavramlar ve vakalar çerçevesinde veri olarak kullanılmış.

IV. BULGULAR

  • Pandemi sürecinde demokratik ülkelerin çoğu sorumlu davrandı. Demokratik olarak kaydedilen 9 ülkede ciddi, 23 ülkede ise orta düzeyde uluslararası demokrasi normları zarar gördü. 55 otokratik rejim ise pandemi sürecinde gelişmeleri daha da baskıcı hale gelmek için kullandı.
  • Tüm ülkelerin üçte ikisi basın özgürlüklerine kısıtlama uygularken, üçte biri de acil durum önlemlerini süresiz olarak hayata geçirdi.
  • Küresel ölçekte liberal demokraside yaşanan gerileme son 10 yıldır olduğu gibi bu yılda da devam ediyor. Özellikle Asya-Pasifik bölgesi, Orta Asya, Doğu Avrupa ve Latin Amerika’da.
  • Ortalama bir küresel vatandaşın sahip olduğu demokrasi düzeyi 2020, en son 1990 civarında bulunan seviyelere indi.
  • Seçimli otokrasi, ülkeler arasında en yaygın rejim türü. 87 devlet, dünya nüfusunun %68’i seçimli otokrasi ile yönetiliyor.
  • 1.37 milyar vatandaşı olan Hindistan’ın rejimi artık seçim otokrasisi.
  • Liberal demokrasiler son on yılda 41 ülkeden 32’ye geriledi. Dünya nüfusu içindeki payı ise sadece %14.
  • “Üçüncü otokratlaşma dalgası” hız kaybetmeden devam ediyor: 25 ülke ve dünya nüfusunun%34’ü (2,6 milyar insan) bu dalganın etkisi altında.
  • Son on yılda demokratikleşen ülkelerin sayısı neredeyse yarı yarıya düşerek 16 oldu ve dünya nüfusun yalnızca %4’ü demokratikleşen ülkelerde yaşıyor.
  • Brezilya, Hindistan ve Türkiye gibi birçok G20 ülkesi düşüşe geçen ilk 10 ülke arasında yer alıyor.
  • Düşüşteki 10 ülkenin 6’sı otoriter ülkeye dönüşmüş durumda.
  • Tunus ve Ermenistan en iyi performans gösteren iki ülke. Güney Kore ve Ekvador ise bir düşüş döneminin ardından yeniden demokratikleşme eğilimi gösteriyor.
  •  32 ülkede ifade özgürlüğü ve medyaya yönelik baskı artmış durumda. 3 yıl önce yalnızca 19 ülkede bu durum söz konusuydu.
  • Çalışmada kullanılan göstergelerin 10 tanesinden 8’i ifade özgürlüğü ve medya ile ilişkili. Son 10 yılda ise bu göstergelerin neredeyse hepsi kötüye gitme eğiliminde.
  • Sivil topluma yönelik baskılar son 10 yılda  50 ülkede önemli bir ölçüde arttı.
  • 2019’da tüm zamanların en yüksek seviyesi olan kitlesel seferberlik 2020 yılında son on yılın en düşük seviyesinde.
  • Liberal demokrasi endeksine göre Türkiye 2010-2020 yılları arasında en çok otoriterleşen 3. ülke ve 179 ülke arasında 149. sırada.

V. BİR GÖRÜŞ.

Ömer Burak Tek yazdı.

Huntington’a göre küreselleşme ile üçüncü demokrasi dalgası tüm dünyayı etkisi altına alacak ve demokrasinin önüne çekilen bütün setleri yıkacaktı. Bu dalga aynı zamanda ekonomik piyasaları serbestleştirecek, hukuk kurallarını evrenselleştirecek ve insan topluluklarını özgürleştirecekti. Sonuçlar ise bize durumun öyle olmadığını gösteriyor. Demokrasi düzeyi son 10 yıldır küresel ölçekte azalmakta. Pandemi kapsamında güç ve otorite elde eden devletler devşirdikleri imkanları sadece salgınla mücadele için kullanmıyor. Covid-19 virüsünün oluşturduğu kaosta halk kitleleri egemenlik gücünü rahatlıkla siyasi erke bırakabiliyor. Gelinen noktada ise günümüz dünyasının demokrasi düzeyi 1990’lara geri dönmüş durumda.

VI. GELECEK SAYIDA

Rapor Bülteni bu haftalık bu kadar! Çalışmayı yaparken en çok Cana Tülüş Türk‘ün “Dünya genelinde demokrasi ve özgürlükler ‘kuşatma’ altında mı?” yayınından faydalandım.

Haftaya da burada olursan Yeşil Gelecek Derneği’nin “Yeşil Belediye Karnesi Proje Raporu” ile inceleriz. Hoşça bak zatına. Görüşürüz.

Ömer.

omerburaktek@gmail.com