Arayın
Twitter Facebook Instagram Linkedin Youtube Whatsapp
#32

#32 TÜSEV | Bireysel Bağışçılık ve Hayırseverlik 2021

VERİ

1 Kavram

1 Kurum

25 Bulgu

Yeni raporlar için abone olun.Rapor Bülteni, her hafta yeni bülten yayınlar.

Merhaba,

Rapor Bülteni’nin 32. sayısında TÜSEV tarafından hazırlanan Bireysel Bağışçılık ve Hayırseverlik 2021 adlı raporu inceleyeceğiz.

Rapor, sivil toplum kuruluşlarına yönelik tutumları ve bu kuruluşların faaliyetlerine katılım ile bağışçılık ve hayırseverlik pratiklerine odaklanıyor.

spot Sivil toplum kuruluşlarına yönelik tutumlar.

I. KAVRSAMLAR ÇERÇEVE

Önce Kavramlar…

Üçüncü sektör.

  • Üçüncü sektör: Sivil toplum kuruluşları olarak anılan dernek, cemiyet, vakıf, birlik, federasyon, konfederasyon, platform ve inisiyatiflerin oluşturduğu sektörün genel adlandırılması. Birinci sektör, kamu; ikinci sektör, özel; üçüncü sektör de sivil toplum.

II. ARAŞTIRMACI KURUM

TÜSEV.

1993 yılında 23 sivil toplum kuruluşu tarafından üçüncü sektörün yasal, mali ve işlevsel altyapısını geliştirmek amacıyla kurulan Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV),

  • STK’lar için elverişli ve destekleyici yasal ve mali ortamın oluşturulması,
  • Stratejik ve etkin bağışçılığın teşvik edilmesi,
  • Kamu, özel sektör ve sivil toplum arasında diyalog ve iş birliğinin sağlanması,
  • Türkiye’deki sivil toplumun uluslararası düzeyde tanıtılması ve iş birliklerinin kurulması,
  • Sivil toplumun itibarının artırılması,
  • Sivil toplumla ilgili araştırmalar yapılması

amacıyla faaliyetlerini sürdürüyor.

III. ARAŞTIRMANIN METODOLOJİSİ

Araştırma, 1 Ekim-22 Kasım 2021 tarihleri arasında yapılıyor. Türkiye’nin 49 ilinin 143 ilçesinde 1.734 kişi bu çalışmaya katılım sağlıyor.

Aleyna Turan, Rapor Bülteni 32. sayısı için hazırladı.
Aleyna Turan, Rapor Bülteni 32. sayısı için hazırladı.

IV. BULGULAR

Yoksullara yardım kimin görevi?

  • Rapora göre, Türkiye’de vatandaşlar yoksullara yardımı öncelikli olarak devletin görevi olarak görüyor. Bu eğilim 2004’ten bu yana güçlü bir biçimde devam ediyor.
  • Katılımcıların neredeyse yarısı (%45) geçtiğimiz bir yıl içerisinde ihtiyaç sahibi birine yardım ettiğini ifade ediyor. (2019’da bu oran %38)

Bireysel bağışlar ve bağış yapma motivasyonları.

  • Türkiye’de 2021 yılında kişi başı ortalama yıllık yardım ve bağış miktarı yaklaşık 983 TL. (2019 yılında 303 TL)
  • Rapora göre yardım ve bağışlardaki artış, yaşanan salgın ve doğal afetlerden kaynaklandığı düşünülüyor.
  • Çoğunlukla insanlar ihtiyaç sahiplerine yardım etmek için bir kuruma başvurmak yerine doğrudan kendileri yardımda bulunuyor.
  • Nakit para ile yapılan bağışların ağırlığı zaman içinde artıyor. İkinci sıklıkta yapılan bağışlar mağaza, süpermarket ve benzeri yerlerdeki bağış kutularına yapılıyor.
  • Katılımcılara “Bağış yapmak için neden kurumlara başvurmuyorusunuz?” diye sorulduğunda, ilk olarak bağışları düzensiz yaptıkları için, ikinci olarak bağış miktarları küçük olduğu için, üçüncü olarak kurumlara güven duymadıkları için kurumlara başvurmadıklarını ifade ediyorlar.
  • Katılımcıların yarısı dilencilere para veriyor.
  • Dini vecibelerle ilgili yardımlar zaman içinde azalıyor ancak, 2021 yılında göreli bir artış görünüyor. Fitre verenlerin oranı 2019’da %58, 2021’de %63. (2004’te bu oran %79)

Gönüllülük faaliyetleri.

  • Gönüllülük faaliyetlerine ilgi duymadığını söyleyenlerin oranı düşüyor.
  • Gönüllülükten haz alma, bu çalışmaların toplumsal gelişime katkıda bulunması ve toplumun bu çalışmalara değer vermesi gönüllülük yapmanın öncelikli sebepleri.
  • Üyeliklerin artışı özellikle siyasi partilerde ve Kızılay’da gözlemleniyor.
  • Aidat dışı bağış yapanların oranı (2019 çalışmasına göre %15’ten %23’e), toplantıya katılanların oranı (%6’dan %12’ye), gönüllülük yapanların oranı (%7’den %13’e), üyelik oranı ise (%7’den %12’ye) yükselmiş görünüyor.
  • Katılımcıların gönüllü faaliyetlere dahil olmama nedeni olarak bu konu için bütçe ayıramama, kuruluşların şeffaf olmaması ve kurumlara olan güvensizlik öne çıkıyor.

Aracı kurumlara bakış.

  • Bir kurum aracılığıyla bağış yapmayı tercih edenlerin oranında 2021 yılında önemli bir artış gözleniyor. (%12’den %22’ye)
  • Bağışlarını bir kurum aracılığıyla yapmayı tercih edenler içinde kamu kuruluşundan ziyade bir sivil toplum kuruluşunu tercih edeceğini belirtenlerin oranı gittikçe artıyor.
  • Kızılay,LÖSEV ve TEMA en çok tanınan sivil toplum kuruluşları.
  • Geçmiş yıllarla karşılaştırdığımızda Yeşilay, İHH, Ahbap Derneği ve Darüşşafaka’nın tanınırlığı artarken Türk Hava Kurumu’nun tanınırlığı düşüyor.
  • Son bir yıl içerisinde sivil toplum kuruluşlarında aidat dışı bağış, gönüllülük, üyelik ve toplantılara katılım ciddi biçimde artıyor.
  • Kuruma duyulan güven ve kurumun şeffaflığı bağış yapan katılımcılar arasında o kuruma yapılan bağış için en önemli motivasyon kaynakları.
  • Vatandaşlar kurumlara yaptıkları bağış karşılığı herhangi bir ayrıntılı rapor almıyor. Rapora göre bağışçılarla kurumlar arasında güven ilişkisi oluşmamasının en önemli sebeplerinden birinin bu olabileceği düşünülüyor.
  • Bir kuruma bağış yaptığını söyleyen kişilerin yarısı bağışlarının nasıl kullanılacağına dair herhangi bir görüş bildirmeden bağış yapıyor.
  • Bağış yapanların yaklaşık dörtte üçü kurumların kendileriyle iletişimi sürdürmesini istiyor.

Pandeminin bağışlara etkisi.

  • Salgın döneminde hayır yemeği, kermes vs. ile bağış yapma pratiği azalıyor. Akıllı telefon uygulamasıyla bağış artarken internet sitesi aracılığıyla bağışlar da düştüğü gözlemleniyor.
  • Cep telefonundan mesajla yapılan bağışların sadece iki yıl içinde ikiye katladığı görünüyor.

V. BİR ÖYKÜ

Yoksulun Yoksula Yardım Ettiği Ülke

Şeyma Samur yazdı.

Adamın yüzü hepten kırışık. Irgatlık yaptığı günlerde yüzüne çarptığı soğuk sular, güneşler, poyrazlar, yıldızlar göz torbalarına birikmiş. Halsiz, zayıf. Kızgın yaz güneşinin ışığı tepesine düşüyor. Lastik ayakkabılarının içindeki ayakları terden, yorgunluktan karıncalanıyor. Hiçbir düşe kapılamıyor.

Bir an aklından askerdeki oğlunu geçirerek dikildi, telefonla arayacak gibi oldu, vazgeçti. Gidip bahçenin kenarına çömeldi. Sırtını toprak duvara yaslayarak “Oy anacım” dedi. Çevresindeki her şey, kendisinden üst baş bekleyen küçük kızı, her gün apartman merdivenleri silmekten dizlerini ovuşturup duran karısı, kursağına doğru dürüst bir şey girmeyen aile eşrafı, sıcaktan bitik bir halde ondan uzaklaşmış gibi geldi. Başını duvara dayadı, hesap yaptı. Bu ay belediyeden engelli yardımı da alamamıştı ya, cebinde beş kuruş kalmamıştı. Karısından “Pek kara günümüz olursa” diye koynunda sakladığı ikibuçukluğu istedi.

Aynı günün akşamı.

Keyfi yerindeydi. Küçük kızı için yağ, pirinç, meyve, sebze almıştı. Karısı dizlerini ovsun diye kara merhem. Askerdeki oğlu için birkaç dal sigara, temiz fanila. Akşam haberlerini açmazdan önce bir tütün sardı kendine. Ülkenin öte yanında deprem olmuş, insanlar perişan, görüntüler içler acısı. Devlet yardım topluyor. Elinizden ne gelirse, şu şu numaraya mesaj atın ulaştıralım diyor.

Adam haberlere baktı, baktı. İç geçirdi. Sanki yüzüne bir çizgi daha eklendi.

Dilinden anlamadığı tuşlu telefonunu küçük kızına uzattı.

“Şu numaraya dedikleri mesajdan atıver” dedi. “Hep kendimize harcayacak değiliz ya, bu da bizim ikramımız.”

VI. GELECEK SAYIDA

Gelecek sayıda KONDA tarafından hazırlanan Türkiye 100 Kişi Olsaydı? adlı görsel raporu inceleyeceğiz.

Bülteni sevdiysen şayet abone olmayı ve arkadaşlarına tavsiye unutma.

Link burada.

Gelecek sayıda görüşmek dileğiyle.

Hoşça bak zâtına.

Ömer & Şeyma & Ali Buğra & Mansur & Aleyna