Arayın
Twitter Facebook Instagram Linkedin Youtube Whatsapp
#16

#16 NewsLabTurkey | Türkiye’de Göç Meselesinin Köşe Yazılarına Yansıması

VERİ

4 Kavram

1 Kurum

15 Bulgu

Yeni raporlar için abone olun.Rapor Bülteni, her hafta yeni bülten yayınlar.

Merhaba,

Rapor Bülteni’nin 16. sayısında NewsLabTurkey Research Hub tarafından hazırlanan “Türkiye’de Göç Meselesinin Köşe Yazılarına Yansıması” raporunu inceledik.

Rapor, köşe yazıları üzerinden Türkiye’deki göç meselesine odaklanıyor.

İyi okumalar!

spot Köşe yazılarına göçmen meselesi perspektifiyle bir bakalım.

 

“yazmıyorum ki bileyim” kalem sandığımız henüz tutuşmamış bir kibrittir.

I. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Önce Kavramlar…

Mülteci, sığınmacı, göçmen, influencer.
  • Mülteci: Irkı, dini, milliyeti veya etnik kökeni gibi ayrıştırıcı kimlikleri dolayısıyla ülkesinden ayrılmak zorunda kalıp geri dönmeyen ve uluslararası korumaya tabi kişi.
  • Sığınmacı: Mülteci olup henüz uluslararası korumaya tabi tutulmayan kişi.
  • Göçmen: Ülkesinden sorun olarak gördüğü bir durumdan dolayı gönüllü olarak göçmeyi tercih eden kişi.
  • İnfluencer: Sosyal medya paylaşımları ile geniş kitleleri etkileyebilen kişi.

II. ARAŞTIRMACI KURUM

Research Hub.
NewsLabTurkey bünyesinde yer alan eğitim ve araştırma projesi.

Türkiye’nin haber endüstrisine ve enformasyon alanına ilişkin raporlar yayınlayan Research Hub, Türkiye’nin haber endüstrisine ilişkin veri toplamanın yanı sıra çözüm odaklı stratejiler önermek ve sektörel problemlerin çözümüne katkıda bulunmayı amaçlıyor.

III. ARAŞTIRMANIN METODOLOJİSİ

Köşe yazılarının içerik analizi.
Araştırmada mültecilerin ve göçmenlerin köşe yazarlarınca nasıl tanımlandığı, cinsiyet faktörüne ilişkin özel vurguların olup olmadığı, mültecilerin demografik profilinin köşe yazarlarınca nasıl tanımlandığı, en çok hangi gruplardan mültecilerin ve göçmenlerin yazılara konu olduğu ya da motivasyonları inceleniyor.

Çalışmada Akşam, Aydınlık, BirGün, Cumhuriyet, Dünya, Evrensel, Gazete Duvar, Habertürk, Hürriyet, Karar, Korkusuz, Milat, Milliyet, Ortadoğu, Posta, Sol Haber, Sözcü, Türkgün, Yeniçağ, Yeni Şafak gibi mecralarda yayınlanan 50 köşe yazısı içerik analizine tabi tutuluyor.

IV. BULGULAR

Köşe yazılarına göçmen meselesi perspektifiyle bir bakalım.
Gazeteciler kavramları doğru kullanmıyor!
  • Araştırmaya konu olan gazetecilerin çoğu mülteci, göçmen, sığınmacı gibi kavramları doğru yerde kullanmıyor.
  • Göçmenleri tanımlama çoğu zaman gördükleri muamele, emek durumları, geliş yolları gibi durumlar üzerinden gerçekleşiyor.
  • Gazetecilerin fikrileri yazdıkları gazetelerin genel politik söylemi ile uyum içinde görünüyor.

Betül Aydın çizdi:

“Mülteciler metrobüste insanlara yer vermiyor!”

  • İncelenen 50 yazardan 8’i özellikle Afganistan’dan yaşanan göç dalgasından sonra cinsiyetçi bir dil kullanıyor.
  •  Çocuklar genelde “mağdur çocuk” imgesi üzerinden veriliyor ve medyada temsillerine yeterince ses verilmiyor.
  • Köşe yazarlarının bazılarında “göçmenler ve suç” arasına bağdaşım yaratacak temsiller ortaya koyduklarına şahit olunuyor.
  • Göçmenlerin suçla ilişkilendirilmesi araştırmaya göre gazetecilerin çoğunluğu için geçerli değil.
  • Dindar çevrelere ait gazetelerde göçmenlere dair “dini kardeşlik” vurgusu ön plana çıkıyor. Sol medya ise “sınıf kardeşliği” vurgusu ön plana çıkıyor.

Köşe yazarlarının çoğunluğu göçün olası nedenleri üzerine odaklanmaktan kaçınıyor.

  • İncelenen 50 yazıdan 30’u göçün motivasyonuna değinmiyor. Geri kalanlardan bazıları “canlarını kurtarmak” meselesini merkeze alırken bir kısmı “siyasi” nedenleri ana konu olarak gündem ediyor.
  • Mültecilerle alakalı 50 köşe yazısından 21’i negatif, 17’si pozitif, 12’si ise nötr bir söylem üslubuna sahip olarak görülüyor.
  • Devletin sorumluluğu ve rolüne dair ise 33 yazı negatif, 4 yazı pozitif, 13 yazı ise nötr bir mesafede duruyor.

“Allah hiçbir insanı bu zihniyet ve dile muhtaç etmesin” (Murat Sevinç, Gazete Duvar)

  •  Habertürk Gazetesinde incelenen 5 yazıdan tamamı Suriye ve Afganistan’dan gelen insanlara yönelik negatif bir üsluba sahip.
  • Mülteci veya göçmenlere yönelik negatif söylemlerle devlet politikalarına yönelen negatif söylem arasında bir korelasyon görünmüyor.
  • Ana Muhalefet Partisi’nin söylemleri göçmen konusuna nötr veya pozitif yaklaşan gazeteciler tarafından eleştiriliyor.
  • Kılıçdaroğlu’nun “Suriyelileri evlerine göndereceğiz” sözünden sonra mültecilerle alakalı yazılan nötr veya pozitif yazıların odağında göçmenlerden ziyade politik tutumlar görünüyor.

V. BİR ÖYKÜ

Müjde
Şeyma Samur yazdı.

Muhammet, sabah ayazını yumuşatan sıcak simitin sarılı olduğu gazete parçasını kaldırımın üstüne özenle serdi. Büyükçe eldivenlerini bir kenara koydu. Her gün kartonları çekçek için, gazete kağıtlarını okumak için ayırıyordu. Uçları uyuşmuş, küçük elleriyle gazete kırışıklarını düzeltti. Okumayı kendi kendine sökmüştü. Arapçada olmayan ”ç” ve “p” harflerini dilini şaklatarak okumayı seviyordu. Muhtemelen birkaç hafta önceye ait köşe yazısına takıldı gözleri. Meydanda bedava ayakkabı dağıtımı. “Ç” harflerini okudu önce: Seçim, göçmen, çıkar, çocuk… “P” harflerini okudu sonra: politika, parti, tespit, şüphe… Yine de en çok ayakkabı kelimesi içini ısıttı. Çekçeğinin önündeki ince boruya basarak yokuştan aşağı bıraktı kendini. Az önce gazetede resmini gördüğü meydanda in cin top oynuyordu. Ayakkabıdan umut yoktu, fakat yoldan geçen biri eline birkaç bozukluk tutuşturmuştu. Bir köşeye oturdu, taşıt lastiklerinden bozma pabuçlarını seyretti bir süre. Metal paranın sert kısmıyla lastiklerin üstüne birkaç çizik attı. Şimdi bağcıklı ayakkabıya benzemişti. Sanki ayakları biraz ısınmış gibi geldi, sevindi.

 

VI. SONUÇ

Köşe yazarlığı üzerine
M. Mücahid Sağman yazdı.

Gazetecilik toplumsal dönüşüm ve değişimin temel parametrelerine halkın gözü ile dokunmak, onu halkın anlayabileceği kavramsal çerçeve ile eleştirel bir sürece dönüştürme sanatıdır. Köşe yazarlığı bu eleştirel ve ıslah edici dilin en ikna edici verilerini sunmanın güncel bir yoludur. Bu anlamda köşe yazarı için güç ve süreç ne olursa olsun hakikati toplumun önüne koymak asıl olmalıdır. Türkiye’de köşe yazarlarının son dönemin meşhur konusu göç ve göç politikaları konusunda söylemleri toplumun konuya bakışını birebir etkilemekte hatta yönlendirmekte. Göç hem başka bir toplumun kültürel aktarımı hem de gidilen toplumun kültürel dönüşüm dinamiğidir. Bu dinamik çatışmayı da körükleyebilir barış ve huzuru da inşa edebilir. Gazetecilerin doğru bilgiyi analitik bir bakışın verdiği ahlakla sunması doğru bilginin inşası ve toplumun ihyası için elzemdir. Mutabık olunanın adalet olması etik gazeteciliğin ilkesi olabilmeli. Mültecilere veya göçmenlere dair nefreti körükleyen hamasi sözler, küçümseyici aktarımlar ahlak ve estetiğin bağlamı dışındadır.

VII. GELECEK SAYIDA

Gelecek sayıda Derin Yoksulluk Ağı’nın yayımladığı “Pandemide Derin Yoksullukla Mücadele” raporunu inceleyeceğiz.

Hoşça bakın zâtınıza.

Eleştiri ve katkılarınızı bizi çok mutlu eder.

İletişim için: omerburaktek@gmail.com