Arayın
Twitter Facebook Instagram Linkedin Youtube Whatsapp
#51

#51 McKinsey & Company | Beceri Devrimi, Öğrenme ve Kazanmanın Geleceği Raporu

VERİ

5 Kavram

2 Kurum

30 Bulgu

ETİKETLER

Yeni raporlar için abone olun.Rapor Bülteni, her hafta yeni bülten yayınlar.

Merhaba,

Rapor Bülteni’nin 51. sayısında McKinsey & Company Danışmanlık Şirketi tarafından Dünya Hükümeti Zirvesi işbirliğiyle hazırlanan Beceri Devrimi, Öğrenme ve Kazanmanın Geleceği adlı raporu sizler için Türkçeye çevirdik ve özetledik.

Rapor, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinde erken çocukluk döneminden yaşam boyu öğrenmeye kadar tüm aşamalarda eğitimdeki eğilimleri konu ediyor.

Hazırsanız başlayalım.

spot Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin eğitim eğilimleri üzerine.

I. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Önce kavramlar…
Öğrenme yoksulluğu, iş yeri otomasyonu, K-12, PISA, Coursera.
  • Öğrenme yoksulluğu: Basit bir metni okuyamamak ve/veya okuduğunu anlayamamak.
  • İş yeri otomasyonu (Workplace Automation): Şirketlerin tekrarlayan iş süreçlerini robotlar, algoritmalar ve yazılımlar kullanarak otomatikleştirmesi. Bu durum çalışma maliyeti ve iş verimliliğine olumlu etki ederken orta vasıflı işçilerin istihdamında azalmaya neden oluyor. Aynı zamanda çalışanların konuyla ilgili yeni beceriler geliştirmesi gereklilik halini alıyor.
  • K-12: Türkiye, ABD, İran gibi ülkelerde on iki yıllık okul öncesi, ilk ve orta öğretim yerine kullanılan terim.
  • PISA: Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı. OECD tarafından üçer yıllık dönemler hâlinde, 15 yaş grubundaki öğrencilerin kazanmış oldukları bilgi ve becerileri değerlendiren araştırma.
  • Coursera: Stanford Üniversitesi tarafından kurulmuş çeşitli alanlarda kitlesel çevrimiçi açık ders veren bir sosyal girişimcilik kuruluşu. Yapılan faaliyetlere buradan göz atabilirsiniz.

II. ARAŞTIRMACI KURUM

McKinsey & Dünya Hükümeti Zirvesi.

  • 1926’dan bu yana hükümetlere, kâr amacı gütmeyen kuruluşlara, şirketlere ve benzeri iş dünyası oluşumlarına danışmanlık hizmeti veren McKinsey & Company Danışmanlık Şirketi kurumları analiz ederek gelişim potansiyellerini açığa çıkarmalarını amaçlıyor.
  • Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai kentinde düzenlenen Dünya Hükümeti Zirvesi, 2013 yılından bu yana gelecek nesli şekillendirecek konularda hükümet yöneticileri, düşünce önderleri, politikacılar ve özel sektör yöneticileri arasında bir bilgi aktarım havuzu olmayı amaçlayan bir etkinlik. Her yıl yaklaşık olarak 150 ülkeden 90 konuşmacı ve 4 binin üzerinde katılımcı ağırlanıyor.
Anket ve literatür taraması.
  • Rapor 8 bölümden oluşuyor. İlk 4 bölümde dijitalleşen dünyanın olumlu-olumsuz getirileri ve bunların kişilere indirgenmesiyle pratikte gözlemlenen meseleler ele alınıyor. Son 4 bölümde Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da eğitim meselesiyle ilgili erken yaşta yapılabileceklere odaklanılıyor.

IV. BULGULAR

Rapor bize ne söylüyor?

İş bulmak için gerekli kriterler değişiyor mu?

  • Teknolojideki hızlı gelişimler iş dünyasını yeniden şekillendirirken eğitim ve kazanım konusunda bazı zorlukları beraberinde getirdi.
  • Covid-19 süreci, kişilerin -özellikle de tüketiciye dönük sektörlerde- dijital yetkinliklerini önemli ölçüde artırdı.
  • Covid-19, çalışma ortamı alışkanlıklarını, işveren beklentilerini ve çalışan profilini değiştirdi. Raporda çalışanların bir iş yerinde çalışma fikrine karşı tutumundaki değişiklik “devasa yorgunluk” kavramıyla ele alınıyor.
  • Raporda geçen bir anketin sonuçlarına göre katılımcıların yüzde 17’lik kısmı istihdam edilme, iş bulma beklentisinden tamamen vazgeçmiş durumda.
  • Dijital teknolojiler ve otomasyonun meslek grupları üzerinde 2030 yılına dek süregelecek bir etkisinin olacağı öngörülüyor. Çalışma ortamlarının otomasyonundaki oran dünya ortalamasında yüzde 50 iken Kuzey Afrika ve Orta Doğu’da bu oran yüzde 45 olarak karşımıza çıkıyor.
  • Rapora göre gelecekte her 16 kişiden biri işini kaybederken çoğu mesleğin tamamen kaybolacağı ve kalanların da değişikliğe uğraması kaçınılmaz görünüyor.
  • İşverenlerin de teknoloji ayak uydurmasıyla çalışanların güncel becerilerle donanmış olması beklenecek. Bu nedenle otomasyon ve yapay zeka çağına adapte edici eğitimler önem kazanıyor.
  • Kuzey Afrika ve Orta Doğu bölgelerinde edinilmiş beceriler ve edinilmesi gerekilen beceriler arasındaki uçurum büyük. Bölgedeki eğitim düzeyi genç kesim için yetersiz kalıyor.
  • Rapora göre bölgedeki çabalar meyvesini göstermeye başlıyor. Örneğin; online eğitim platformu Coursera’nın 2021 yıllık raporuna göre Mısır, platformu en çok kullanan 10 ülke arasında yer alırken Lübnan kullanıcı sayısında en çok artış görülen ikinci ülke.
  • Covid-19 sürecinde öğrencileri desteklemek için bölgede birçok alternatif oluşturma girişimleri mevcut. Suudi Arabistan’da Madrasati, BAE’de ise Alef isimli mobil uygulamaları bunlara örnek olarak gösterilebilir.

Makinaların ele geçiremeyeceği işler.

  • McKinsey, 46 ülkeden 800 meslek dalında 2.000 işi inceleyerek yaptığı analizde 2030’a dek önem kazanacak 20 temel beceriyi vurguluyor. En öne çıkanlar; teknolojiksosyal ve bilişsel beceriler.
  • Teknolojik beceriler “önem” düzeyinde gelecekte yüzde 55’lik bir orana çıkması bekleniyor.
  • Liderlik, grup çalışması yapabilme gibi makineler tarafından karşılanamayacak becerilerin dijitalleşen dünyada daha da anlam kazanması ve yüzde 18’den yüzde 21’e çıkması bekleniyor.
  • Yaratıcılık, karmaşık bilgileri özümseme ve eleştirel düşünebilme gibi bilişsel becerilere olan talep artarken fiziksel ve manuel becerilere olan talep azalıyor.
  • Fiziksel ve manuel becerilere olan talep düşük gelirli ülkelerde yine yüksek oranlara sahip, ancak yüzde 31’den yüzde 25’e kadar gerilemesi bekleniyor.
  • Raporda işe alım kriterlerinin döneme göre şekil alabileceği vurgulanıyor. Örneğin 2008 yılında dünyadaki işsizlik krizinden ötürü müfredatlara eklenen “finansal okuryazarlık” derslerinin yerini şu an “iklim krizi, çevresel okuryazarlık” almış bulunmakta.
  • Pandeminin olumsuz getirileri bireyleri dijital dünyaya adapte etme sürecini sekteye uğratıyor. Okulların Avrupa’da 30 ila 75 hafta, Latin Amerika ve Asya’da ise çok daha uzun süre kapalı kalmasıyla öğrenciler olmaları gereken noktanın çok gerisindeler. Avrupa’da ortalama 8 aylık bir gerilemeye tekabül ederken Kuzey Afrika ve Orta Doğu’da 6 ay daha fazla bir gerileme mevcut.
  • 4. ve 8. sınıflarda 2019-2022 yılları arasında önemli ölçüde matematik ve okuduğunu anlama sıkıntısı görülüyor. Özellikle 8. sınıf öğrencilerinde durum 2000 yılından beridir ilk kez bu kadar kötü.
  • 2019’dan beridir orta ve düşük gelirli ülkelerde çocukların yüzde 60’ı öğrenme yoksulluğu yaşıyor. 2022 yılında ise bu oran yüzde 70’e çıkmış durumda.
  • Erken yaşta maruz kalınan öğrenme yoksulluğu yetişkinlik dönemlerinde potansiyel kısıtlamasına ve sosyoekonomik kayıplara yol açıyor.

Piyasanın değişen işgücü beklentisi.

  • İstihdam edilme hususunda eğitimin büyük bir önemi olsa da beceri kavramının anlamı her beş yılda bir değişerek tecrübe ile değer kazanıyor. Yapılan McKinsey anketlerince iş tecrübesi, becerilerin yüzde 40 ila yüzde 60’lık kısmını oluşturuyor. Her yeni tecrübede ise oranlar katlanarak artıyor.
  • Bireylerin sosyoekonomik fırsatları ve geleneksel normlar, alınan eğitim ve kazanılan beceriler bağlamında bir hayli etkin. Örneğin; Mısır’da beyaz yakalı ebeveyne sahip bir çocuğun da beyaz yakalı olabilme ihtimali bir çiftçi çocuğuna kıyasla 4 kat fazla. Avrupa’da ebeveynleri seçkin mesleklere sahip bir çocuğun Sarmaşık Birliği okullarından birine kabul alması daha sıradan meslek gruplarından ebeveynleri olan bir çocuğa kıyasla 77 kat daha muhtemel.
  • Rapora göre, tecrübenin önem kazanmasıyla günümüz Amerika’sında tecrübe sahibi lise mezunları, lisans mezunlarından yüzde 28 daha fazla gelire sahip.

Erken yaşta eğitimin önemi.

  • Eğitim ve beceri kazandırma bahsi açıldığında erken yaşta eğitimin önemi göz ardı edilebiliyor. Ancak ileriki safhalara kıyasla erken yaşta beceri kazandırmaya yatırılacak her bir dolar, yıllık yüzde 7 ila 10 arasında dönüş sağlıyor.
  • Kuzey Afrika ve Orta Doğu ülkelerinde erken yaşta eğitim sürecine dahil olan çocuk sayısı yüzde 5’ten daha az olmakla birlikte, eğitimi almış çocuklar PISA testlerinde yüzde 27 daha iyi bir skor elde ediyor.

K-12: Öğretmen-öğrenci ilişkisi.

  • Öğretmen bağlamında mevcut pedagojik yaklaşımlar yetersiz görülüyor. Yüksek öğretim becerisine sahip eğitimcilerle yetişmiş bireyler PISA sınavlarında akranlarından yüzde 53 daha başarılı. Maaş ve müfredat odaklı yaklaşımların tesirsiz olduğu vurgulanıyor.
  • Öğrenci bağlamında ise yeni pedagojik yaklaşımlar ve değerlendirme ölçütlerine ihtiyaç duyuluyor.

Yüksek öğrenime dair rakamlar.

  • MENA ülkelerinde lisans derecesine sahip bireylerin kariyer kazançları lise mezunlarının iki katı. İlaveten yüksek öğrenimde eğitim pazarının 2022-2028 yılları arasında yüzde 10,3 artması bekleniyor.
  • Rapora göre 2020’de Orta Doğu’da, yüksek öğrenime yönelik kamu ve özel fonların öngörülebilir gelecekte kısıtlanması muhtemel. Örneğin, Körfez İşbirliği Konseyi’ndeki altı ülkeden dördü (Kuveyt ve Katar istisna), 2018 ile 2020 arasında hükümetin eğitime yaptığı harcamaları azalttı.

Peki çözüm? Rapordaki öneri: Deniz fenerleri.

  • Tüm bu bulgular ışığında önerilen; kuruluşların birer deniz feneri niteliği taşıması. Beceri geliştirme için iş güçlerinin başlangıç becerilerini net bir şekilde görebilen, şirket içi ve dış kaynaklı öğrenme platformları aracılığıyla iş başında profesyonel gelişim için net yörüngelere sahip öğrenme yerlerinin sağlanması.

V. GELECEK SAYIDA

Hafıza Merkezi tarafından hazırlanan “Geçiş Dönemi Adaletinin Yokluğunda Resmî Hakikat Arayışı: Türkiye’de Meclis Araştırmaları Komisyonları” adlı raporu inceleyeceğiz.

İçeriklerimizi ve etkinliklerimizi kaçırmamak için
buraya tıklayarak topluluğumuza katılabilirsiniz.

Gelecek sayıda görüşmek dileğiyle.

Kendinize iyi bakın.

Rapor Bülteni Ekibi