Arayın
Twitter Facebook Instagram Linkedin Youtube Whatsapp
#49

#49 KONDA & Hafıza Merkezi | Gençlerin İnsan Hakları Algısı Araştırması

VERİ

2 Kavram

1 Kurum

23 Bulgu

Yeni raporlar için abone olun.Rapor Bülteni, her hafta yeni bülten yayınlar.

Merhaba,

Rapor Bülteni’nin 49. sayısında KONDA ve Hafıza Merkezi tarafından hazırlanan “Gençlerin İnsan Hakları Algısı: Kamuoyu Araştırması” adlı raporu inceledik.

Bugün Ekibimize Şevval Hazal Andiç katıldı. Bu raporun son okumasını da o yaptı. Aramıza hoşgeldin Hazal!

Hazırsanız başlayalım.

Ömer.

spot Türkiye'de gençler insan haklarından ne anlıyor?

I. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Önce kavramlar…

İnsan hakları, insan hakları savunucusu.

  • İnsan hakları: Tüm insanların hiçbir ayrım gözetmeksizin yalnızca insan oluşlarından dolayı eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahip olması.
  • İnsan hakları savunucusu: İnsan haklarına, insanların ve kişilerin temel özgürlüklerine yönelik bütün ihlallerin fiilen ortadan kaldırılmasına katkıda bulunan kişiler, gruplar ve dernekler.

II. ARAŞTIRMACI KURUM

KONDA & Hafıza Merkezi
Hafıza Merkezi Kurumsal Logo
  • KONDA: Tarhan Erdem’in 1986 yılında kurduğu KONDA Araştırma ve Danışmanlık Şirketi araştırmalar aracılığıyla Türkiye toplumunu anlamaya, anlatmaya ve böylece anlaşılır kılmaya çalışıyor.KONDA’nın analizleri ve öngörüleri özel veya kamu her türlü ölçekte kurumun stratejilerini belirlemede ve toplumsal bir temele oturtmasına katkı sağlıyor.
  • Hafıza Merkezi: Hakikat, Adalet ve Hafıza Çalışmaları Derneği insan hakları ihlallerini inceleyerek sonuçları kamuoyu ile paylaşıyor. 2011 yılında İstanbul merkezli kurulan dernek, insan hakları ihlallerini evrensel standartta belgeleyerek toplumun geniş kesimlerini konuyla ilgili bilgilendirme faaliyetinde bulunuyor.

III. METODOLOJİ

Yüz yüze anket.

Araştırmanın saha çalışması 25-26 Haziran 2022 tarihlerinde gerçekleştiriliyor. Anketler örneklem hesabına göre seçilen mahalle ve köylerde rastlantısal olarak belirlenen hanelerin kapılarında deneklerle yüz yüze görüşme yapılarak oluşturuluyor. Örneklem, ADNKS (Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi) verilerine dayalı mahalle ve köylerin nüfus büyüklükleri ve eğitim seviyeleri verileri ile 24 Haziran 2018 Genel seçimlerinin mahalle ve köy sonuçları katmanlandırılarak hazırlanıyor. Araştırma kapsamında, 28 ilin 95 ilçesine bağlı 144 mahallesinde 2217 kişiyle hanelerinde yüz yüze görüşülüyor. Ayrıca, araştırma kapsamında ayrıca saha araştırmasına katılan 18 kişi ile 1-8 Ağustos 2022 tarihlerinde yarı yapılandırılmış derin görüşmeler gerçekleştiriliyor.

IV. BULGULAR

Rapor bize ne söylüyor?

Sivil topluma katılım deneyimi.

  • Gençler siyasi partiye üyeliğe sıcak bakmıyor. Rapora göre her 5 gençten 4’ü herhangi bir siyasi partiye üye değil ve olmak da istemiyor.
  • Gençlerin sivil topluma katılım oranları yüzde 10’un altında. Ankete katılan her 100 gençten sadece 4’ü dernek ve 3’ü vakıf üyesi ya da gönüllüsü.
  • Gençlerin sivil topluma ve sivil topluma etkinliklerine katılmama nedenleri arasında güven ve ilgi duyma meselesi öne çıkıyor. Araştırmaya göre; gençlerin STK’lara yüzde 12’si güven duymadığı için, yüzde 11’i ilgi duymadığı için katılmadığını gösteriyor. Her 4 gençten 1’i ise herhangi bir neden belirtmeden katılım göstermeyi istemediğini belirtiyor.
  • Raporda yer alan bulgulara göre gençlerin sivil topluma katılma amaçları arasında insanlarla yardımlaşma ve dayanışma gibi duygular öne çıksa da hayat tecrübesi kazanma, CV geliştirme, ilişki ağı kurma gibi kişisel beklentiler de bulunuyor.
  • Gençlerin sivil toplum faaliyetlerine katılım oranları oldukça düşük. Rapora göre her 10 gençten 9’u son 3 ayda herhangi bir STK faaliyetine katılmamış görünüyor.
  • Sivil toplum faaliyetine katılan gruplarda öne çıkan gruplar; öğrenciler, modernler, CHP ve HDP’liler, siyasi parti ve STK’larda aktif olanlar.
  • Gençler, daha çok çevrimiçi sivil toplum aktivitelerine katılıyor. Twitter etiket (hashtag) kampanyasına katılanlar, 18-20 yaş grubunda yüzde 23 iken, 26-30 yaş grubunda yüzde 13’te kalıyor.

Gençlerin demokrasi algısı.

  • Gençler, Türkiye’de demokrasinin işleyişinden memnun olmadığını dile getiriyor. Gençlerin yüzde 90’ı 1-10 ölçeğinde Türkiye’de demokrasinin işleyişine 5 puan ve altında not veriyor. Gençlerin yüzde 48’i 1 puan vererek hiç memnun olmadığını söylüyor.
  • Türkiye’de demokrasinin işleyişinden memnun olan genç gruplara bakıldığı zaman; yaşın yükselmesi, hayatın muhafazakarlaşması ve dindarlık seviyesinin yükselmesiyle memnuniyet arttığı gözlemleniyor.

İnsan hakları algısı.

  • Gençlere göre insan haklarını en iyi ifade eden kavram “yaşam hakkı”. Rapora göre insan olabilme, yaşam hakkı yüzde 23 oranıyla insan haklarını en iyi ifade eden kavram. Eşitlik, özgürlüğe göre insan haklarını daha iyi ifade eden bir kavram olarak niteleniyor.
  • Katılımcılara en önemli gördükleri üç insan hakkının hangileri olduğunu sorulduğunda ilk sırada “ifade ve düşünce özgürlüğü” cevabını veriyorlar. Bunu kadınların eşitlik hakkı, adil yargılanma hakkı ve adil çalışma koşulları takip ediyor.
  • Türkiye’de gençler insan hakları savunucularının en çok kadınların eşitlik hakkını savunduğunu düşünüyor ve bunu savunması gerektiğini de söylüyor. İfade ve düşünce özgürlüğü, adil çalışma koşulları, iyi bir eğitime erişme hakkının ise insan hakları savunucuları tarafından daha az savunulduğu ancak daha çok savunulması gerektiği belirtiliyor.
  • Raporda yer alan bulgulara göre gençler en çok kadınların haklarının ihlal edildiğini düşünüyor. Sonra sırasıyla gençlerin (kendilerinin) ve çocukların haklarının ihlal edildiğini dile getiriyorlar.
  • “Türkiye’de insanlar en fazla hangi sebeplerden dolayı hak ihlaline uğruyor?” sorusuna, kadınlar en çok “cinsiyetinden” ve “cinsel yöneliminden ve cinsiyet kimliğinden” diyerek cevaplarken; erkekler de ise en belirgin cevap “siyasi tercihinden” kaynaklı hak ihlali oluyor.
  • Gençlerin yarısından fazlası hak ihlaline uğradığını düşünüyor. Rapora göre “Siz hiç hak ihlali yaşadınız mı?” sorusuna her 100 gençten 55’i evet cevabı veriyor.
  • Gençler Türkiye’de yaşanan hak ihlallerinden genellikle “devlet” kaynaklı olduğunu düşünüyor. Katılımcıların Türkiye’de neden hak ihlalleri gerçekleştiği konusundaki vurguları daha çok kanunların uygulanmaması ve kanunların yeterli olmaması yanıtlarıyla devlete ve devlet-toplum ilişkisine yöneliyor.

İçeriklerimizi ve etkinliklerimizi kaçırmamak için buraya tıklayarak topluluğumuza katılabilirsiniz.

İnsan hakları savunucuları ve STK’lara yönelik algı ve tutumlar.

  • Katılımcılara “Sivil toplum kuruluşlarının faaliyet alanlarının hangilerine daha yakın hissediyorsunuz?” sorusu yöneltildiğine ortaya çıkan sonuç şu şekilde; eğitim kapasite geliştirme (yüzde 55), politika yapanları/karar vericileri etkilemek (yüzde 24), ayni/nakdi yardım (yüzde21).
  • Türkiye’de gençler, insan hakları savunucularını olumlu kavramlarla tanımlıyor. İlk sıralarda açık fikirli, adil ve cesur geliyor. Her 10 gençten 1’i insan hakları savunucularını dışa bağımlı olarak tanımlıyor. Devlet düşmanı diyenlerin oranı da yüzde 4 seviyesinde ölçülüyor.
  • Üniversite mezunu gençlerin neredeyse yarısı (yüzde 48) insan hakları savunucularının “herkesin temel hakkını” savunduğu görüşündeyken sadece yüzde 4’ü “Türkiye aleyhine hareket ettiklerini” düşünüyor. İlköğretim ve ortaöğretim mezunları arasında ise “Türkiye aleyhine hareket ettiklerini” düşünenlerin oranı yüzde 8’e çıkıyor.
people in blue shirts and white hat standing on street during daytime
Photo by Josh Hild on Unsplash
  • Gençler arasında insan haklarını savunan uluslararası kurumlara bakış olumlu. Her 4 gençten 3’ü insan haklarını savunan uluslararası kurumların yürüttüğü çalışmaları değerli buluyor. Buna karşın her 4 gençten 1’i “ülkemin adalet ve hukuk sistemine güveniyorum” diyerek “dışarıdan müdahaleye” gerek görmüyor.
  • Katılımcıların yüzde 36’sı STK’ların insan hakları konusuna gereken önemi vermediğini düşünüyor. Buna karşılık; yeterince çalıştıklarını ve etkin olduklarını düşünenlerin oranı yüzde 8. Her 4 gençten 1’i ise insan haklarını savunan STK’ların yeterince çalıştıkları ama engellendiklerini söylüyor.

Geçmişle yüzleşme.

  • Gençler geçmişle yüzleşme konusunda gerçekleri ortaya çıkarmak ve toplumsal farkındalık oluşturmak gibi daha soyut beklentilere sahip. Gençlerin yüzde 40’ı toplumsal yüzleşmenin “gerçeklerin ortaya çıkmasına” bağlarken; “tazminat ödemek” diyenlerin oranı sadece yüzde 7.
  • “Ülkenin yüzleşme diye bir sorunu yoktur” diyenlerin oranı sağ ve milliyetçi partilere oy veren gençler arasında yüksek. Ak Parti içinde bu oran yüzde 36, MHP içinde yüzde 33 ve İyi Parti içinde yüzde 17 iken; CHP içinde yüzde 11 ve HDP içinde yüzde 2.

V. GELECEK SAYIDA

Gelecek sayıda  Millet İttifakı’nı oluşturan siyasi partilerin genel başkanlarının imzaladığı Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş Sürecinin Yol Haritası‘nı inceleyeceğiz.

Rapora ilişkin geri bildirim vermek veya incelememizi istediğin bir rapor olursa bize yazmaya çekinmeyin: 📩 raporbulteni@gmail.com

Gelecek sayıda görüşmek dileğiyle.

Kendinize iyi bakın.

Rapor Bülteni Ekibi