Arayın
Twitter Facebook Instagram Linkedin Youtube Whatsapp
#12

#12 Gallup | 2021 Küresel Memnuniyet Araştırması

VERİ

Kavram

1 Kurum

24 Bulgu

Yeni raporlar için abone olun.Rapor Bülteni, her hafta yeni bülten yayınlar.

Selam!

Fas’tan henüz döndüm. Marekeş’te Jemaa El Fna Meydanı’nda portakal suyu içip Sahra Çölü’nde yıldızları seyrettim. Hâlâ üzerimde sanki biraz sonra uyanacak ve hepsinin rüya olduğunu anlayacakmışım gibi bir his var.

Sen nasılsın?

İyiysen ve kendini hazır hissediyorsan Casablanca Havaalanı’nda bir köşeye sinip hazırladığım Gallup’un 2021 Küresel Memnuniyet Araştırması bulgularına beraber bakalım.

 

spot 2020 bize hangi duyguları yaşattı?

I. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Önce Kavramlar…

II. ARAŞTIRMACI KURUM

Gallup.
Gallup, 1935 yılında Washington’da kurulmuş bir danışmanlık şirketi. 1980’lerden bu yana küresel kuruluşlara yönetim, şirket ve eğitim danışmanlığı yapmasıyla öne çıkıyor. Yapılan Gallup anketleri ile farklı konularda dünya çapında kamuoyu yoklamaları yürütülüyor.

Gallup, 1935 yılında Washington’da kurulmuş bir danışmanlık şirketi. 1980’lerden bu yana küresel kuruluşlara yönetim, şirket ve eğitim danışmanlığı yapmasıyla öne çıkıyor. Yapılan Gallup anketleri ile farklı konularda dünya çapında kamuoyu yoklamaları yürütülüyor.

III. ARAŞTIRMANIN METODOLOJİSİ

Anketler, istatistik ve uzman görüşü.
Gallup tarafından yapılan küresel anketlerde halkların politik, sosyal ve ekonomik tutumları ölçülmesi amaçlanıyor. Şirket, ülke başına yaklaşık 1.000 kişiyle röportaj yapıyor. Telefon kapsama alanının nüfusun en az yüzde 80’ini temsil ettiği ülkelerde telefon anketlerini kullanıyor, aksi halde yüz yüze görüşme tercih ediliyor. Bültenimize konu olan araştırma içeriğinde “Olumlu Deneyimler” ve “Olumsuz Deneyimler” adında iki ayrı kategori var. Olumlu deneyimleri ölçen sorulardan bazıları: “Bir gün önce gülümsediniz ya da kahkaha attınız mı? İyi dinlenebildiniz mi? Tüm gün boyunca size saygı çerçevesinde mi davranıldı? Yeni bir şey öğrendiniz mi?” Olumsuz deneyimler başlığında ise kişilerin bir önceki gün üzüntü, endişe, fiziksel acı, kızgınlık ve stres yaşayıp yaşamadıkları sorulmuş.

IV. BULGULAR

2020 bize hangi duyguları yaşattı?
  • Rapor göre 2020’de hiç olmadığı kadar daha fazla insan kendini stresli, üzgün, kızgın ve endişeli hissetti.
  • Kendini kötü duygular içinde hissedenlerin oranı son on yıldır artıyor.

  • Covid-19 sebebiyle birçok insan canını kaybetti. Pandeminin çok ağır sosyal ve ekonomik maliyeti oldu. Lakin hissettiğimiz olumsuz duyguları açıklamaya yalnızca salgın yeterli değil.
  • Dünyada yükselen olumsuz duyguların dört ana etkeni bulunuyor: Artan küresel açlık, aşınan özgürlükler, artan siyasi yolsuzluklar ve gelir adaletsizliği.
  • Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’ne göre günümüzde insanların yüzde 30’undan fazlası gıda güvensizliği yaşıyor. (2014’te bu oran yüzde 22,6.)
  • Negatif duyguların azaltılması insanların bilgiye erişim özgürlüğü kazanmasıyla sağlanabilir. Bu durum, yolsuzlukların azalmasını da sağlayacaktır.
  • Rapora göre dünya çapında her 10 kişiden 7’si kendi ülkelerinin yönetiminde yolsuzluk olduğunu düşünüyor.
  •   Gelir eşitsizliği de olumsuz duyguları doğrudan etkiliyor. Kötü duyguları daha yoğun yaşayan ülkeler aynı zamanda gelir eşitsizliğin daha fazla olduğu ülkeler.

Rapor Bülteni’nin ilk sayısında Oxfam’ın Eşitsizlik Raporu’nu incelemiştik. İlgini çekerse buradan okuyabilirsin.

Raporda geçen biraz daha detay bulgulara bakalım.

  • Araştırma sonuçları, salgının insanların olumlu duygularını çok fazla etkilemediğini gösteriyor. Her şeye rağmen birçok insan pozitif hislerini koruyabilmeyi başarmış.

  • Rapora göre 2020 yılında, dünya çapında her 10 kişiden en az yedisi, anketin yapıldığı günün bir önceki günü kendini iyi dinlenmiş hissettiğini (%72), yaşamaktan keyif aldığı (%72) ve çok güldüklerini veya güldüklerini (%70) ifade etmiş. Yaklaşık 10 kişiden dokuzu saygıyla karşılandığını (%86) söylemiş.
  • Görüşmeden önceki gün ilginç bir şey öğrendiklerini veya yaptıklarını söyleme olasılıkları ise geçen yıllara çok daha düşük olmuş. (Yalnızca %49).
  • Yıllara göre olumlu deneyim endeksinin seyri. Son 3 yıldır düşüş yaşanmamış ama bir artış da olmamış.

  •  Olumlu deneyim endeksinde El Salvador 1. sırada yer alırken Türkiye ve Lübnan sonuncu sırayı paylaşıyor.
  •  Lübnan ilk kez sıralamanın alt sıralarında yer alıyor. Bu düşüşün sebebi 2019’da başlayan sokak gösterilerinin getirdiği kargaşa, ekonomik ve sosyal dengesizlik, bir de tabi ki Beyrut’ta gerçekleşen yıkıcı patlama.
  •  Rapora göre, Türkiye’nin endekste düşüşü ise kademeli gerçekleşiyor. 2018 yılından beri başlayan ekonomik durgunluk, pandemi nedeniyle kronik bir problem hâline gelmiş görünüyor.

  • Birçok insan hâlen gülmeyi sürdürse de 2020’de daha az insan güldü. (Yüzde 70) Bu oran, küresel memnuniyet araştırmasının yapıldığı son 15 yıldaki en düşük seviye.
  • Rapora göre, araştırmaya göre dünyadaki yetişkinlerin %72’sinin önceki gün çok fazla sakinlik hissettiğini bildirdiğini ifade ediyor. Sakinlik deneyimleri, Nepal’de %34 gibi düşük bir orandan Vietnam’da %93 gibi yüksek bir düzeye kadar, dünya genelinde büyük farklılıklar gösteriyor.

Gelelim negatif deneyim endeksine.

  • Negatif Deneyim Endeksi, dünyanın son 15 yılda hiç olmadığı kadar üzgün, öfkeli, endişeli ve stresli bir yer olduğunu gösteriyor.
  •  Araştırmaya göre anketin yapıldığı günün bir önceki gününde 10 yetişkinden dördü endişe veya stres, 10 kişiden üçü fiziksel acı yaşadığını ifade ediyor.
  •  Her 4 kişiden biri yoğun öfke ve hüzün hissettiğini söylüyor.

  • Yıllara göre negatif duygular endeksinin seyri… 2014’ten beri artışını sürdürürken her yıl başka bir rekor kırılıyor.
  • Irak, negatif duygular endeksinde liderliğini uzun zamandır olduğu gibi 2020’de de devam ettiriyor.

  •  Rapora göre negatif duygular endeksinde en düşük puan alan ülke ise Çin ve Kazakistan.
  • Rapora göre 2020, en kötü ve en stresli yıl. Dünyada son bir yılda rekor oranda stres, endişe ve öfke seviyeleri görüldüğü belirtiliyor.

V. SONUÇ

Arabesk dünya. 2020’yi bir şarkıyla tarif edecek olsanız o hangisi olurdu?
“Artık daha fazlası olmaz!” dediğimiz her gün daha fazlası oluyor. Çevre felaketleri, ekonomik krizler, bir uçağa sığınan insanların gökyüzünden düşme görüntüleri, yanan ormanlar, mültecilerin yönelik şiddet eylemleri…

Ben artık sanki nefes alamıyor gibi hissediyorum.

VI. GELECEK SAYIDA

Bu haftalık bizden bu kadar.

Gelecek sayıda görüşmek üzere.

Benim açımdan incelemesi çok keyifli bir rapor oldu. Umarım senin de ilgini çekmiştir. Gelecek sayıda görüşmek üzere.

Ömer.

omerburaktek@gmail.com