Arayın
Twitter Facebook Instagram Linkedin Youtube Whatsapp
#17

#17 Derin Yoksulluk Ağı | Pandemi’de Derin Yoksullukla Mücadele Raporu

VERİ

4 Kavram

1 Kurum

20 Bulgu

Yeni raporlar için abone olun.Rapor Bülteni, her hafta yeni bülten yayınlar.

Merhaba,

Rapor Bülteni’nin 17. sayısında Derin Yoksulluk Ağı tarafından hazırlanan “Pandemi’de Derin Yoksullukla Mücadele” raporunu inceledik.

Rapor, pandemi süresince toplumun en kırılgan kesimlerinin yaşadığı ekonomik sıkıntılara odaklanıyor.

İyi okumalar!

spot Yoksulluğun çok boyutlu yapısına geniş bir perspektif.

I. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Önce kavramlar…
Maddi yoksunluk, dijital eşitsizlik, kırılgan, SEGE Endeksi.
  • Maddi Yoksunluk Göstergeleri: Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), ekonomik sıkıntıda olma durumunu ifade etmek için “maddi yoksunluk” kavramını kullanıyor.  9 göstergeden en az 4’ünün karşılanamaması ciddi maddi yoksunluk durumuna işaret ediyor. Bu göstergeler; renkli televizyon, telefon, otomobil, beklenmedik harcamalar, evden uzakta bir haftalık tatil imkanı, kira konut ve borç ödemeleri, ısınma ihtiyacı, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek.
  • Dijital Eşitsizlik: Fiziksel erişim, altyapı sorunları vs sebeplerle teknoloji erişiminin, kullanımının ve etkilerinin eşitsiz olması durumu.
  • Kırılgan Gruplar: Toplumdaki olağandışı hallerden ve eşitsizliklerden en çok etkilenen savunmasız grupları ifade ediyor.
  • SEGE Endeksi: Bölgelerin belli başlı kriterlere göre değerlendirilmesi sonucu elde edilen bölgesel sıralama. Kriterlerin toplandığı ana başlıklar şöyle: Sağlık, Tarım, İnşaat, Sanayi, İstihdam, Altyapı ve Demografi göstergeleri.

II. ARAŞTIRMACI KURUM

Derin Yoksulluk Ağı.
Açık Alan Derneği bünyesinde yer alan dayanışma ağı.

2019 yılında Açık Alan Derneği gönüllüleri tarafından kurulan yoksullarla dayanışma ağı. DYA üyeleri, pandemi süresince ihtiyaç sahipleri ile ihtiyaç sahiplerine destek olmak isteyen kişilerin bir araya gelmesini amaçlayan online bir dayanışma modeli kurmuş. Bu modele göre, destekçilerle aileleri eşleştiriliyor ve online marketler aracılığıyla alışveriş yapılması sağlanıyor.

III. ARAŞTIRMANIN METODOLOJİSİ

DYA Üyelerinin El Marifeti
İstatistikler, nitel görüşmeler ve saha gözlemleri…

Raporda saha gözlemlerinden, yardım alan ve destek olan kişilerle yapılan nitel görüşmelerden ve bölgesel verilerden faydalanılmış.

Çalışmada yoksulluk kavramının veriler ve göstergelerden gündelik hayattaki yansımalarına kadar birçok başlıkta, çok boyutlu olarak incelendiğini görüyoruz.

“boşluk.” yoksulluk içinize oturur. kıyıya oturan bir geminin denizi oyması gibi yer edinir boşlukta.

IV. BULGULAR

Rapor bize ne söylüyor?

Yoksulluğun çok boyutlu yapısına geniş bir perspektif…
Korona günlerinde yoksulluk.
  • İstanbul’daki mahallelerin yaklaşık %70’inin SEGE skoru 100 puan üzerinden 0-40 aralığında kalıyor. Destek verilen 34 ilçedeki 171 mahallenin tamamının ortalaması 36.02.
  • DYA’nın, İstanbul’da en yoğun şekilde çalışma yaptığı üç ilçe Şişli, Beyoğlu ve Fatih. Bu ilçelerin SEGE ortalamalarına bakıldığında sırasıyla (100 üzerinden) Şişli 62,34, Beyoğlu 41.63, Fatih 33,75 olduğunu görüyoruz.
  •  Hanelerin en çok ihtiyaç duydukları destek kalemleri sırasıyla; gıda/hazır yemek, bebek ile ilgili mama ve bez yardımı, kira ve fatura kapama işlemleri.

Maddi yükün üstüne manevi yük: “İstemek zordur”

  •  Hanelerde iletişimde olunan kişilerin yarıya yakını kendini işsiz olarak tanımlıyor.
  • En fazla yardım yapılan ilk üç meslek grubu ise kağıt toplayıcıları, tekstil işçileri ve müzisyenler.
  • Yoksul olma hali yalnızca maddi yardıma ihtiyaç duymaktan çok daha fazlasına tekabül ediyor. Kişilere yapılan yardımlar arasında; evden çıkamayan veya yalnız bireylere sosyalleşme yardımı (telefonla hal hatır sorma), hukuki danışmanlık ve psikolojik yardımlar da bulunuyor.
  • Dayanışma ağının destek ulaştırdığı en yüksek haneler 4 ve 5 kişilik haneler. Tüm hanelerin toplamı 7767 kişi ve hanelerin 170’inde çeşitli oranlarda engelli bireyler yaşıyor.
  •  Benzer çalışmalarda dayanışmadan yararlananların hislerini de ihmal etmemek gerekiyor. Birinden, bir kurumdan gıda yardımı istemenin duygusal yükünün de anlaşılması ihtiyacı var.

“neydi dünya?” istemenin ağırlığı oturmuş her iki yanına.

“Bir ömür kendi başına başarmışsın, şimdi istemek zorundasın.”

  • Destekçilerin yönlendirildiği aileler yıllar içerisinde edinilmiş yoksullukla baş etme yöntemleri oluşturmuş. Örneğin, pazardan sonra pazaryerini ziyaret etmek, marketler, fırınlar ve pastanelerin satamadıkları ürünleri alabilmek için gün sonunda oralarda olmak vs.
  • Ailelerin sosyal yardım sistemine ilişkin değerlendirmelerinde bir güven eksikliği söz konusu. Ayrıca kamudan yardım alırken karşılaştıkları en öncelikli sıkıntı, yardım talebi süreçlerine ilişkin ulaşabilecekleri yönergelerin eksikliği.
  • Raporda saha çalışmalarından hareketle sivil toplum alanının , bürokratik mekanizmalardan daha üstün bir yardım kanalı olduğu belirtiliyor.
  • Raporda sivil toplum kuruluşlarındaki yardım kalitesi, aksiyon alma hızının bürokratik mekanizmalara göre daha üstün olduğuna dikkat çekiliyor. Örneğin dayanışma ağının kullandığı model sayesinde yardımların teslimat süresi süpermarketlerin hızlarına bağlıyken (1-5 gün arasında), bürokrasinin satın alma ve dağıtım hızında bu süre haftalar alabiliyor.

Türkiye’de gelir dağılımı ve yoksunluk göstergeleri ne durumda?

  • Türkiye’de en yüksek gelir dilimindeki %20’lik kesim ülke gelirinin yaklaşık %50’sinden pay alıyor. En alt %20’lik gelir grubundaki kesim ise ancak %6.2’lik pay elde edebiliyor.
  • TÜİK istatistiklerine göre maddi yoksunluk oranı 2018 yılında %26,5 iken 2019 yılında da benzer bir oranda (%26,3).
  • Ülke nüfusundaki her 4 haneden 1 tanesi maddi yoksulluk altında yaşıyor ve 9 adet maddi yoksunluk göstergesinden en az 4 tanesine ilişkin harcama yapmakta zorlanıyor.
  •  Gelir düzeyi en düşük %5 ve %10’luk kesim yıllık 5-8 bin TL’nin altındaki rakamlarla yaşamını sürdürmeye çalışıyor.
  • Türkiye’de hanehalkının en az %12.7’si son 10 yılda Sürekli Yoksulluk denen tanıma giriyor.
  • Ülkemizde iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek masraflarını karşılayabilen hanelerin oranı %66,4.
  •  Ülkemizdeki hanelerin %60’ı senede bir kere evden uzakta bir haftalık tatil yapma imkanına sahip değil ve bu masrafları karşılayamıyor.

Yaşam kalitesinin en önemli göstergelerinden biri ev koşulları.

  • Ülkemizdeki hanelerin yaklaşık %40’ında sızdıran çatı, nemli duvar, çürümüş pencere çerçevesi vb konut problemleri ve konutun izolasyonundan dolayı ısınma sorunları yaşanıyor.

V. BİR ÖYKÜ

Düşmek
Şeyma Samur yazdı.

Eviyle, kayıtsız çalıştığı tekstil atölyesinin binası arasına gerilmiş bir telin üstünde, bir telin üstünde yürümenin hakkını verecek bir gerginlikle yürüyordu Sedat.

Yürüdüğü uçurumun dibinden muhtaç insanların sesleri geliyordu. Olur da dalgınlığına gelir ve hülyalara dalarsa telden düşmesi, aşağıdaki insanların arasına karışması muhtemeldi.

Hayal kurma hakkı olmayan, önünde ve arkasında aynı telde yürüyen kişilerden bazılarının seslerini duydu:

“Bebeğim 3 yaşında çok zayıf, 5 yerine 3 numara bez yollayın. Oğlum da 8 yaşında ama 6 yaş gibi.” 

“Amcanla erken uyuyoruz artık televizyon yok. Bu eve taşınırken televizyonu satıp kalan faturaları ödemiştik. Şimdi satacak bir şey kalmadı.” 

“Kâğıdın kilosu virüsten sonra 30-40 kuruşa düşmüş akşama kadar topluyoruz elimize 40-50 TL para geçiyor. Bir mama fiyatı bile değil, bezi de taneyle alıyoruz bakkaldan.”

Yok yok. Dalgınlığa kapılmamalı, sadece yürümeliydi. Düşmek istemiyordu.

düş. hangi kapıdan gireceğim, nasıl ineceğim? ayaklarım bile beni terk etti.

düş. hangi kapıdan gireceğim, nasıl ineceğim? ayaklarım bile beni terk etti.

VI. SONUÇ

Derin yoksulluk üzerine.
Şeyma Samur yazdı.

Pandeminin başlamasından bu yana derinleşen ekonomik kriz en çok toplumun kırılgan kesimlerini etkiledi. Önceden gelen ekonomik daralmanın etkisi ile pandeminin yarattığı etki birleşince, gelir kaybına uğrayanlar çoğunlukla kayıt dışı çalışanlardan veya uzaktan çalışmanın mümkün olmadığı meslek gruplarından oluştu.

Maddi yoksunluk göstergelerinin yıllık oranlarına baktığımızda 2020 yılında Türkiye’de ciddi maddi yoksunluk yaşayan nüfusun oranı %27.1. 2019 yılına göre %1,1 artış görüyoruz.

Bu rakamları ihmal ederek görmezden gelsek dahi kendilerini bir şekilde hatırlatıyor, alınamayan bir otomobil, güç yetirilemeyen tatil masrafları, ödenemeyen banka kredileri olarak karşımıza çıkıyorlar.

Dolayısıyla artan maddi yoksunluk oranları yalnızca banka hesaplarımızı değil gelecek planlarımızı, hayal kurma imkanlarımızı da derinden etkiliyor.

VII. GELECEK SAYIDA

Yaşam Memnuniyeti Araştırması, 2020
Sosyal, siyasi ve ekonomik birçok konunun insanlar üzerindeki etkilerini gösteren önemli bir kamu araştırması.

Gelecek sayıda Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2021’in Şubat ayında yayımladığı Yaşam Memnuniyeti Araştırması, 2020 adlı çalışmayı inceleyeceğiz.

Hoşça bakın zâtınıza.

Eleştiri ve katkılarınızı bizi çok mutlu eder.

İletişim için: omerburaktek@gmail.com