Arayın
Twitter Facebook Instagram Linkedin Youtube Whatsapp
#87

#87 Göç Araştırmaları Derneği | Durum Tespit Raporu: Göç ve Deprem

VERİ

4 Kavram

1 Kurum

29 Bulgu

Yeni raporlar için abone olun.Rapor Bülteni, her hafta yeni bülten yayınlar.

Merhaba,

Rapor Bülteni‘nin 87. sayısında Göç Araştırmaları Derneği tarafından hazırlanan Durum Tespit Raporu: Göç ve Deprem adlı raporu inceledik.

Raporda, deprem bölgesindeki göçmen ve mültecilerin durumu ikincil göç, geri dönüşler ve dayanışma pratikleri gibi çeşitli başlıklar altında değerlendiriliyor.

Hazırsanız başlayalım.

spot "Mülteci" değil "afetzede".

I. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

people walking on street during daytime
Photo by Julie Ricard on Unsplash

Önce kavramlar…

Göçmen, mülteci, ikincil göç, IOM.

  • Göçmen: Uluslararası düzeyde genel kabul gören bir göçmen tanımı bulunmuyor. Göçmen kavramının, dışarıdan herhangi bir zorlama unsuru olmaksızın ilgili kişinin hür iradesiyle göç etmeye karar verdiği durumları kapsadığı kabul ediliyor.
  • Mülteci: Irkı, dini, tabiiyeti, belirli bir sosyal gruba mensubiyeti ve siyasi görüşleri yüzünden haklı bir zulüm korkusu nedeniyle vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan ve söz konusu korku yüzünden, ilgili ülkenin korumasından yararlanmak istemeyen kişi.
  • İkincil Göç: Ev sahibi ülkede, mültecinin aslen ikamet ettiği topluluktan ayrılması.
  • Uluslararası Göç Örgütü (IOM): Acil durumlarda yardım, mültecilerin yeni bir ülkeye yerleştirilmesi, yasal göç seçeneklerinin desteklenmesi gibi alanlarda faaliyet gösteren bir örgüt. IOM tarafından hazırlanan Göç Terimleri Sözlüğü’nü incelemek için tıklayınız.

II. ARAŞTIRMACI KURUM

Göç Araştırmaları Derneği Kurumsal Logo

Göç Araştırmaları Derneği (GAR)

GAR, göç alanındaki genişlemeye rağmen yeterince bilgi üretilmediğine dair gözlemlere dayanarak 2017 yılında kuruluyor. Göç alanına dair çalışmalar yaparak göçmenlerin farklı alanlarda karşılaştıkları mağduriyetleri kamuoyuyla paylaşmayı ve farkındalık oluşturmayı amaçlıyor.

III. METODOLOJİ

Saha gözlemi, uzman görüşü.

Çalışma, 23-27 Şubat tarihleri arasında gerçekleşen beş günlük saha çalışmasına dayanarak hazırlanıyor. 5 şehir (Kahramanmaraş, Gaziantep, Hatay, Adana ve Mersin), 8 ilçede (Göksun, Pazarcık, Nurdağı, Islahiye, Defne, Antakya, Samandağ ve Kırıkhan) saha ziyaretleri gerçekleştiriliyor.

IV. BULGULAR

Durum Tespit Raporu “Göç ve Deprem”

Rapor bize ne söylüyor?

Hatırlayalım…

  • Maraş depremleri sonrasında evsiz kalan kişi sayısı yaklaşık 1,5 milyon.
  • Depremin ilk haftasında 2,2 milyon kişi bölgeden ayrılırken 1 Mart 2023 tarihinde bu sayı 3,3 milyona çıkıyor.
  • Türkiye’de yaşayan Geçici Koruma Statüsü (GKS) sahibi Suriyelilerin neredeyse yarısı deprem bölgesinde ikamet ediyor. Deprem bölgesinde GKS’si bulunan Suriyeli nüfusu 1.738.035.

(i) Barınma ve geçim kaynakları nasıl etkilendi?

  • Afetten etkilenen illerde yaklaşık 1 milyon 750 bin geçici koruma statüsünde bulunan kişi olduğu belirtiliyor.
  • Raporda, kentlerde yaşayan bir kısım kişilerin bir kısmının depremin ardından kırsal bölgelere yerleşmeyi tercih ettiği belirtiliyor.
  • Deprem sonrası barınma sorunlarına bulunan çözümlerin sınıfsal olduğu ifade ediliyor. Örneğin, tek katlı bağ evleri veya yazlıklara sığınan üst gelir gruplarının yanında, sera çadırlarında kalmak zorunda kalan tarım işçilerinin varlığı özellikle vurgulanıyor.
  • Göçmenlerin deprem sonrası artan ayrımcılık ve nefret söyleminden korunabilmek için “görünmezleşme” ye gayret ettikleri belirtiliyor. Örneğin, tarım işçiliği yapan bir grup Suriyeli ailenin, depremden sonra çalıştıkları seralardaki naylon çadırların altında kaldıkları kaydediliyor.
  • Afet sonrası zorunlu göçün en büyük iki nedeninin barınma ve geçim kaynaklarının kaybı olduğu ifade ediliyor.
  • Depremden sonrası yerleşik nüfusun dışarı doğru hareketliliği ciddi bir emek gücü kaybı olarak yorumlanıyor.
  • Kırsala yerleşmek, barınma alanlarının güvenliği açısından iyi bir seçenek gibi görünse de köylerin de depremden doğrudan etkilendiğine dikkat çekiliyor.

(ii) Barınma yerleri.

  • Sahada barınma sorunlarına yönelik çözümlerde 4 yöntem öne çıkıyor: (i) AFAD’ın kurduğu çadır kentler, (ii) belediyelerin, HDP, TKP ve TİP gibi siyasi partilerin ve TMMOB ve KESK gibi meslek örgütlerinin kurduğu çadır kentler, (iii) ailelere ait tekil çadırlar, (iv) Geçici Barınma Merkezleri (GBM)
  • Geçici Barınma Merkezleri’nin deprem sonrasında Türkiye vatandaşlarına da açıldığına dikkat çekiliyor. Örneğin, Kahramanmaraş’taki GBM’de, depremden önce 10.000 GKS sahibi Suriyeli yaşarken, deprem sonrası Türkiye vatandaşlarıyla beraber kamp nüfusunun 16.500’e çıktığı kaydediliyor.
  • GBM’lerde deprem sonrasında Suriyelilerin ve Türkiye vatandaşlarının birlikte barınmaya başlıyor. Bu mekanlara “karma kamp” adı veriliyor ve bu kampların diğer barınma çözümlerine göre daha sürdürülebilir bulunduğu ifade ediliyor.

(iii) Göçmenlerin durumu.

  • Depremden etkilenen her 10 kişiden biri Suriyeli. GKS sahibi Suriyelilerin bölge nüfusuna oranı %12,4.
  • Depremden etkilenen illerde yaşayan göçmen ve mültecilerin sayısı en az 1.771.194.
  • Göçmenlere ait kimlik tespit süreçlerine depremin ancak üçüncü haftasında başlanabildiği belirtiliyor.
  • Zafer Partisi’nin öncülük ettiği nefret söylemi ve saldırı girişimlerinin, mevcut gerilimleri artırarak daha da güvensiz bir afet sonrası ortam yarattığı vurgulanıyor.
  • Mülteciler arasında hem arama kurtarma sırasında hem de sonrasındaki insani yardım faaliyetleri sırasında sessiz kalmayı tercih edenlerin olduğu kaydediliyor.

(iv) Göçmenlerde geri dönüşlere dair gözlemler.

  • Raporda, depremin ikinci haftası ilan edilen bir resmî yazıya göre, depremden etkilenen illerde kayıtlı Suriyelilere en az 1, en fazla 6 aylık süreyle Suriye’ye dönme izni verildiği hatırlatılıyor.
  • 28 Şubat 2023 itibariyle Suriye’ye geri dönen kişi sayısının 40.000’i aştığı belirtiliyor.
  • Deprem bölgesinde kalmaya devam eden Suriyelilerin ciddi hak ihlalleriyle karşılaştığı ve birçok kez yerinden edilme yaşadıkları aktarılıyor.

Katılımcılar arasından üniversite öğrencisi bir genç, 3 gün boyunca yolda yattıklarını, sonrasında pazarda kurdukları tentelerden kendilerine bir çadır yaptıklarını anlatıyor. Muhtara ulaşan 20 kadar çadırın indirilmesine ve taşınmasına yardım ettiklerini, ancak kendileri de çadır istediğinde “bu çadırlar Türk vatandaşları için, yabancılara verilmeyecek” cevabını aldıklarını ifade ediyor.

GAR’ın önerileri.

  • Afet yönetimi şeffaf ve katılımcı bir şekilde yeniden planlanmalı ve sivil topluma açık bir hale getirilmeli.
  • İnsani yardım süreçleri etkin bir şekilde planlanmalı ve kamuoyuyla paylaşılarak belirsizlik durumu hafifletilmeli.
  • İnsani yardım ayrım gözetmeden ve tarafsız bir şekilde yapılmalı.
  • GKS ve UKS sahibi kişiler tüm depremzedelere sağlanan yardım ve hizmetlerden faydalanabilmeli.
  • Suriye’ye giden GKS sahibi Suriyelilerin Türkiye’ye dönüşlerine izin verilmeli ve dönüş süreçleri ihtiyaçlar gözetilerek planlanmalı.
  • Deprem bölgesine geri dönmek istemeyen mültecilere gittikleri şehirlerde “yeniden kayıt hakkı” tanınmalı.
  • Deprem bölgesinde mülteci ve göçmenlerin maruz kaldığı ayrımcılığın engellenmesi için yasal süreçler başlatılmalı.
  • Afet bölgesinin onarım ve yeniden inşa faaliyetleri eşitlikçi ve katılımcı çözümlerle planlanmalı ve yürütülmeli.

V. BİZDEN KISA KISA

  • İçeriklerimizi ve etkinliklerimizi kaçırmamak için WhatsApp Topluluğumuza abone olabilirsiniz. Topluluğumuza ulaşmak için tıklayın.
  • Instagram takipçi sayımız 4.000’i geçti! Siz de takip etmek isterseniz tıklayın.

Gelecek sayıda görüşmek dileğiyle.

Hoşça bakın zâtınıza.

Rapor Bülteni Ekibi