Arayın
Twitter Facebook Instagram Linkedin Youtube Whatsapp
#86

#86 Milli İstihbarat Akademisi | Batılı Ülkelerde Aşırı Sağ Hareketler

VERİ

8 Kavram

1 Kurum

47 Bulgu

Yeni raporlar için abone olun.Rapor Bülteni, her hafta yeni bülten yayınlar.

Merhaba,

Rapor Bülteni‘nin 86. sayısında Milli İstihbarat Akademisi tarafından hazırlanan Batılı Ülkelerde Aşırı Sağ Hareketler adlı raporu inceledik.

Rapor, dünya genelindeki aşırı sağ hareketlerin incelenmesini ve kamuoyunda konuya ilişkin bir farkındalık oluşturulmasını amaçlıyor.

Hazırsanız başlayalım.

spot Aşırı sağ hareketlerin sicili.

I. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Önce kavramlar…

  • Aşırı Sağ: Tarihsel olarak faşizm, Nazizm ve Falanjizm deneyimlerini tanımlamak için kullanılıyor. Günümüzdeki tanımlar ise artık neo-faşizm, neo-Nazizm, Üçüncü Yol, alternatif sağ, ırkçılık ve diğer ideolojileri veya örgütleri içeriyor.
  • Irkçılık: Irka dayalı önyargı ve ayrımcılığın, farklılıklara bağlı bireylerin/grupların çoğu zaman dezavantajlı bir şekilde muamele gördüğü bir olay/eylem bütünü.
  • Beyaz üstüncülük: Beyaz (aryan) ırkın diğer ırklara üstünlüğünü iddia eden düşünce yapısı.
  • Zenofobi: “Yabancı olanı/ bilinmeyeni” tanımamadan ona yönelik tahammülsüzlük.
  • Göçmen karşıtlığı: Kültürel farklılıklar ve ekonomik endişeler gibi bazı sebeplerle göçmenlere yönelik dışlama.
  • İslamofobi: İslam ve Müslümanlara karşı yöneltilen korku, önyargı, ayrımcılık ve düşmanlık.
  • Antisemitizm: Yahudilere karşı, adına nefret de denilebilecek belli bir algıya sahip olma.
  • Avrupa Şüpheciliği: Avrupa’nın entegrasyonuna duyulan şüphecilik. AB kurumlarına/politikalarına karşı çıkan ve AB’de reform isteyen daha ılımlı şüpheciler ile AB’yi reform yapılamaz düzeyde gören ve ülkelerinin AB üyeliğinden çıkmasını isteyen katı şüpheciler olarak ikiye ayrılıyor.

II. ARAŞTIRMACI KURUM

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Kurumsal Logo

Milli İstihbarat Akademisi

9 Şubat 2023 tarihinde kuruluşu gerçekleşen, 6 Ocak 2024 tarihi itibarıyla faaliyetlerine başlayan Akademi’nin MİT Başkanı İbrahim Kalın tarafından “Türkiye’nin istihbarat teorisi ve metodolojisi üzerine söz sahibi bir ülke olabilmesi amacıyla” kurulduğu ifade ediliyor.

  • İstihbarat, güvenlik ve strateji alanlarında lisansüstü eğitim ve bilimsel araştırma faaliyetleri yürüterek Türkiye’de istihbarat alanının bir bilim dalı olarak yerleştirilmesi ve geliştirilmesine katkı sunmayı hedefliyor.
  • Türkiye’nin istihbarat ve güvenlik alanındaki iddiasını güçlendirmeyi ve Türkiye’nin bu alandaki deneyiminin kavramsallaştırılmasına katkı sunmayı amaçlıyor.

Batılı Ülkelerde Aşırı Sağ Hareketler adlı rapor, kamuoyuyla paylaştıkları ilk çalışma.

Akademiye ilişkin detaylı bilgi için tıklayın.

III. METODOLOJİ

Veri derleme, uzman görüşü.

Raporda, dünya genelinde aşırı sağcı olarak ifade edilen eylemler hakkında medyada çıkan haberler, siyasetçilerin söylemleri, resmi açıklamalar, bu oluşumlarla mücadele için yürütülen yasal çalışmalar, kolluk güçlerinin hareket tarzları ve operasyonlara ilişkin veriler derleniyor.

Uzman görüşü kullanılarak mevcut veriler çeşitli kategorilere ayrılıyor. Bu perspektifle Batılı ülkelerdeki aşırı sağ hareketlerin dinamikleri, eylemleri ve taktiklerine ilişkin temel eğilimler ortaya konuyor.

IV. BULGULAR

Batılı Ülkelerde Aşırı Sağ Hareketler 2023 Değerlendirme Raporu

Rapor bize ne söylüyor?

Arka plan.

  • Rapora göre aşırı sağ hareketler; evrensel olarak kabul edilen değerlere, farklı dini inanç ve kültürlere, farklı renklere ve farklı siyasi görüşlere karşı insani açıdan büyük tehdit oluşturan yapılar arasında yer alıyor.
  • Yurt dışındaki Türk varlığı ve tarihi-fikri-içtimai-dini açıdan ortak inançları paylaşan Müslümanlar, nefret suçundan en çok mağdur olan gruplar arasında yer alıyor.
  • Birleşmiş Milletler (BM), 2022’de aşırı sağ tehlikesine ilk kez kapsamlı bir şekilde vurgu yapıyor; yabancı düşmanlığı, ırkçılık benzeri davranışları “XRIRB” olarak adlandırılıyor. (XRIRB – Xenophobia, Racism, and other forms of Intolerance or in the name of Religion and Belief)
  • Aşırı sağ ve ırkçılık, milliyetçilik ve ulus devlet düşünceleriyle şekilleniyor.
  • 1970’li yıllardan itibaren modern aşırı sağ hareketler “Nazi” ve “neo-Nazi” görüşleriyle ivme kazanıyor.
  • Rapora göre, ABD’deki 11 Eylül saldırılarıyla başlayan “İslam’ın terör ile ilintilendirilmesi” süreci aşırı sağ faaliyetler konusunda bir dönüm noktası.
  • 2004’te Londra’da, 2005’te Madrid’de radikal terör örgütleri tarafından gerçekleştirilen saldırılar, Avrupa’da İslamofobiyi önemli ve ayrıştırıcı bir kimlik sorunu hâline getirdiği ifade ediliyor.
  • Batılı medya kuruluşlarının radikal saldırılarla İslam’ı özdeşleştirme çabası toplum nezdindeki İslamofobik bakış açısını şekillendiriyor.
  • 2008 senesinde yaşanan küresel ekonomik krizle artışa geçen işsizlik ve Avrupalı devletlerin krizle mücadele kapsamında aldığı önlemler, kıta genelinde ekonomik sıkıntıların esas sebebi olarak göçmenlerin görülmesine sebebiyet veriyor.
  • Suriye’de çatışmaların başlamasıyla -özellikle 2015 yılından itibaren artan göç dalgası- Avrupa’da göç konusunun terörle bağlantılı bir güvenlik sorunu olarak algılanması sonucunu beraberinde getiriyor.
  • Göç merkezli endişeler artış gösterirken 2020 yılında başlayan koronavirüs salgını ve 2022 yılında başlayan RF-Ukrayna Savaşı da enflasyon, işsizlik, enerji krizi gibi bölgesel sorunları derinleştiriyor.
  • Küresel iklim değişikliğinin kuraklık, gıda krizi, kıt kaynaklar gibi yıkıcı sonuçları bölgesel göç dalgalarını arttırıyor.
  • Rapora göre, yaşanan gelişmeler Avrupa kıtasında kendinden olmayanlara yönelik ırkçılığa varan bir düşünce yapısının giderek daha fazla zemin bulmasına sebep oluyor.
  • Göçmenler, yaşanılan tüm sorunların odak noktasına yerleştirilirken toplumsal seviyedeki gerginlikler de kayda değer seviyede yükselmiş durumda.

Aşırı sağ hareketlerin yükselişi.

  • Raporda aşırı sağ hareketlerin özellikle son 10 yıl içerisinde siyasi anlamda bir ivme katettiği ifade ediliyor.
  • Toplumsal seviyedeki sorunların artmasıyla aşırı sağ hareketler söylemlerini popülistleştirebiliyor ve özellikle Avrupa kıtasında genel kitleye ulaşabiliyor.
  • BM nezdinde 03.08.2022 tarihinde aşırı sağcı tehdide ilişkin gerçekleştirilen ilk kapsamlı oturumda; yabancı düşmanlığı, ırkçılık benzeri davranışlar “XRIRB” olarak adlandırılıyor ve ilk kez aşırı sağ tehlikesine vurgu yapılıyor.
  • BM nezdinde hazırlanan sonuç raporunda; “aşırı sağın Batı ülkeleri için ortak bir problem olarak tanımlandığı, aşırı sağ terörizmin ulus aşan bir yapıya dönüşme potansiyelinin bulunduğu” hususlarına dikkat çekiliyor.
  • BM Irksal Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Komitesi’nin 08 Aralık 2023 tarihli raporunda Müslümanlara karşı önyargı ve olumsuz varsayımların körüklendiğinin altı çiziliyor.
  • Rapora göre, aşırı sağ hareketler gelişen teknoloji, küreselleşme, ekonomik sorunlar ve göç hareketlerinin etkisiyle toplumsal tabanını güçlendirmeye devam ediyor.

Aşırı sağ hareketlere ilişkin genel çerçeve.

  • Rapora göre, aşırı sağcı grupların tekdüze bir örgütlenme biçimleri ya da ideolojik anlamda bir çatı mekanizmaları yok.
  • Koronavirüsle birlikte çevrimiçi ağlarla küresel iletişim gücünü kuvvetlendiren aşırı sağcı gruplar, Telegram başta olmak üzere kapalı iletişim kanalları üzerinden iş birliği ve koordinasyon faaliyetlerini ivmelendiriyor.
  • Farklı ideolojilere rağmen ortak düşman algısı perspektifinde benzer stratejiler geliştiriliyor ve ulus ötesi etkinlikler ön plana çıkıyor.
  • Faaliyetlerin önemli bir kısmı dijital ortamda organize ediliyor, etkinliklere fiziki katılım sınırlı seviyede kalıyor.
  • Aşırı sağcıların propaganda faaliyetlerinde yoğunlaştığı kitle 13-18 yaş arası gençler.
  • Oyun platformları başta olmak üzere, sosyal medya uygulamaları ve sağlık/fitness kulüpleri aracılığıyla insan kaynağı elde ediliyor
  • Aşırı sağcı gruplar açısından en etkili görülen ortak yöntem: Sansasyonel “yalnız aktör” saldırıları. Bu tarz saldırılar bireysel olarak gerçekleştiriliyor ancak gruplar tarafından teşvik görüyor.
  • Manifesto belgesinde saldırganlar gerçekleştirdiği eylemin metodunu ve amacını anlatıyor. Bu anlatı ideolojik propaganda ve saldırıların teşviki anlamında kilit bir yerde duruyor.
  • Aşırı sağcı gruplar, saldırganları “azizlik” unvanıyla tanımlıyor ve bu yolla özellikle gençleri etkileme çabalıyor.
  • 3D Yazıcılar tarafından üretilmiş silahlar aşırı sağcı gruplar adına önemli bir enstrüman.
  • “Yalnız aktör” olarak düzenlenen saldırılar saldırgan tarafından finanse ediliyor, ancak aşırı sağcı gruplar genellikle yasalara uygun yöntemlerle maddi destek topluyor.
  • Özellikle son dönemde -çevrim içi platformlar dâhil olmak üzere- alternatif finans vasıtalarının kullanımında artış görülüyor.
  • Aşırı sağcıların bir bölümünün saha/çatışma tecrübesi kazanmak ve patlayıcı/silah temin etmek amacıyla çatışma bölgelerinde aktif bir şekilde faaliyet gösterdiği ifade ediliyor.

İstatistikler.

  • Raporda 2007-2022 yılları arasında terörizm kaynaklı olarak hayatını kaybeden kişilerin %31’inin dini motifli saldırılar neticesinde hayatını kaybettiği ifade ediliyor.
  • 2015 yılından bu yana ideolojik motifli saldırılar dini motifli saldırılara kıyasla ciddi seviyede artıyor. Rapora göre her geçen gün ideolojik motifli terörizm dünya için en büyük tehditlerden bir tanesi haline geliyor.
  • Son yıllarda aşırı sağ-sol motifli terör saldırılarının özellikle ABD’deki ivmesi dikkat çekiyor.
  • Raporda 2023 yılında dünya genelinde toplam 1.000’in üzerinde aşırı sağcı eylem gerçekleştirildiği belirtiliyor.
  • 2023 yılında İskandinav ülkelerinde gerçekleştirilen Kur’an-ı Kerim yakma eylemleri gibi İslamofobik saldırılar ön plana çıkıyor.
  • Amerika kıtasında Yahudilere yönelik eylemler dikkat çekmekteyken Avrupa kıtasında göçmen/yabancı karşıtı ve İslamofobik eylemler gerçekleşiyor.
2023 Yılı Aşırı Sağ Hareketlerin Eylemleri
  • Küresel seviyede İslamofobik eylemler diğer kategorilere kıyasla açık farkla ilk sırada yer alıyor. Ardından farklı siyasi görüşlere karşı eylemler ve göçmen/yabancı karşıtlığı eylemler geliyor.
  • 1930’lu yıllarda ırkçılık temelinde başlayan aşırı sağcı çizgi günümüzde din, ideoloji ya da vatandaşlık gibi farklı parametreleri de içerisine alarak evriliyor.
  • Aşırı sağcılık gelecek dönemde azınlıklar açısından daha büyük bir tehlike oluşturabilecek bir boyuta erişebilir.
Aşırı Sağcı Eylemlerin Motifleri
  • 2023 yılı içerisinde en dikkat çeken eylem türü: Kur’an-ı Kerim yakma eylemlerinin de yer aldığı “Provokatif/Kışkırtıcı Eylemler”.
  • Raporda gerçekleştirilen tüm eylemlerin yaklaşık %70’ini oluşturan provokatif/kışkırtıcı eylemlerin özellikle toplumsal kutuplaşma ve azınlıkların karşıt hareketlerine sebebiyet vermesi açısından ayrıca dikkate değer bulunuyor.
  • Aşırı sağ bağlamında en büyük tehdit olarak gösterilebilecek bombalı veya silahlı saldırıların 2023 yılındaki oranı %7.
  • Raporda eylemler neticesinde yaşanabilecek can kayıplarının toplumlar açısından önemi dışlanmıyor ancak orta ve uzun vadede kışkırtıcı eylemlerin sosyolojik açıdan devletleri etkileme potansiyelinin ve topluma olumsuz etkisinin daha yüksek olabileceği ifade ediliyor.
Gerçekleşen Eylemlerin Türlerine Göre Dağılımı (2023)
  • 2023 yılı içerisinde aşırı sağ bağlamında en hareketli ülkeler sırasıyla; Danimarka, ABD, Almanya, Birleşik Krallık, Avustralya, İsveç, Hollanda, Fransa ve Avusturya.

V. BİR GÖRÜŞ

Twitter Gazeteciliği ve Aşırı Sağ

Ömer Burak Tek yazdı.

İktidara yönelik eleştiri bağlamında 2023 Seçimleri döneminde yapılan kamuoyu araştırmalarında iki kategori öne çıkıyordu: Ekonomi ve göçmen meselesi.

Bu dönemde Altılı Masa, üzerinde herkesin ittifak ettiği dört başı mamur bir ekonomi modeli geliştiremedi. Verdiği vaatleri nasıl gerçekleştireceğine dair soru işaretlerini gideremedi. Ekonomi politikalarını uygulayacak aktörleri netleştiremedi.

Bu güzergah Altılı Masa’yı ve tüm bileşenlerini göçmen meselesine götürdü. Muhalefetle ilintili çok takipçili sosyal medya hesapları iktidarı eleştirmek adına iktidarın yumuşak karnı olarak gördükleri mültecileri doğrudan hedef aldı.

Siyasi aktörlere nazaran daha az toplumsal kaygı taşıyan bu aktörler siyasetten aldıkları meşruiyetle kırılgan gruplara yönelik nefret söylemini daha üst seviyeye taşıdı.

Diğer taraftan, takipçilerinde karşılık buldukça bu aktörler daha fazla içerik üretti. Daha fazla içerik ürettikçe de toplumsal tabanını güçlendirdi.

Editöryal ya da kurumsal bir filtreye takılmadan yürütülen Twitter gazeteciliği kitlelelerin psikolojisine göre hareket ediyor. Toplumsal duygu boşalımlarından etkileniyor ve onları doğrudan etkiliyor. Bu bağlamda aşırı sağ hareketlerin popülist söylemlerinin hamisi ve taşıyıcısı oluyor.

VI. BİZDEN KISA KISA

  • Geri bildirim formumuzu dolduran elliye yakın kişi oldu! Hepinize teşekkür ediyoruz. Sizler de 10 sorudan oluşan formumuzu doldurarak bize geri bildirim verebilirsiniz. Forma ulaşmak tıklayın.
  • İçeriklerimizi ve etkinliklerimizi kaçırmamak için WhatsApp Topluluğumuza abone olabilirsiniz. Topluluğumuza ulaşmak için tıklayın.

Gelecek sayıda görüşmek dileğiyle.

Hoşça bakın zâtınıza.

Rapor Bülteni Ekibi