Arayın
Twitter Facebook Instagram Linkedin Youtube Whatsapp
#84

#84 EŞİK | 6 Şubat 2023 Depremleri Toplumsal Cinsiyet Bakış Açısından Geleceğe Notlar

VERİ

5 Kavram

1 Kurum

28 Bulgu

Yeni raporlar için abone olun.Rapor Bülteni, her hafta yeni bülten yayınlar.

Merhaba,

Rapor Bülteni‘nin 84. sayısında EŞİK tarafından hazırlanan 6 Şubat 2023 Depremleri Toplumsal Cinsiyet Bakış Açısından Geleceğe Notlar adlı raporu inceledik.

Rapor, 6 Şubat’tan itibaren yaşananları sağlık, şiddet, eşitsizlik, afet eylem planı, bakım yükü gibi çeşitli başlıklar altında toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifiyle ele almayı amaçlıyor.

Hazırsanız başlayalım.

spot Kadın, deprem, gelecek.

I. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Afet çadırlarında kalan bir anne-kız.

Önce kavramlar…

Deprem vergisi, OHAL, asbest, afet mevzuatı, insani yardım.

  • Deprem Vergisi: Özel İletişim Vergisi ya da deprem vergisi 17.000’den fazla kişinin öldüğü yıkıcı 1999 Gölcük depreminden sonra Türkiye hükûmeti tarafından alınmaya başlanan vergi türü. Başlangıçta geçici olarak getirilen bu vergi, depreme bağlı hasarın önlenmesi amacıyla sonradan kalıcı hale getiriliyor.
  • Olağanüstü Hal (OHAL): Belirli olağanüstü durumlar nedeniyle normal yönetimin askıya alındığı ve devlet otoritesinin sıkı bir şekilde kontrol ettiği özel hukuki rejim.
  • Asbest: Doğada bulunan lifli bir mineral türü. Yapı malzemelerinde ve endüstriyel ürünlerde kullanılıyor. Asbest içeren malzemelerin solunması, ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor.
  • Afet Mevzuatı: Ülkenin afetlere dair hazırladığı yasal düzenlemelerin ve hükümet politikalarının bütününü kapsayan mevzuat çeşidi.
  • İnsani Yardım: Afet durumlarında yaşam hakkının korunması ve tüm temel haklarına erişiminin sağlanması için seferber olunması gereken her türlü destek faaliyeti.

II. ARAŞTIRMACI KURUM

EŞİK Kurumsal Logo

Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK)

Nisan 2020‘de çocuk cinsel istismarı faillerine af girişimine karşı TCK 103 Kadın Platformu olarak bir araya gelen kadın örgütlerinin, kadına karşı şiddetle ilgili İstanbul Sözleşmesi tartışmaları sırasında daha kapsayıcı bir isim altında devam etme kararı alarak oluşturdukları inisiyatif.

Platform, çocukların cinsel istismarı, İstanbul Sözleşmesi ve kadına yönelik şiddet gibi çeşitli konularda yerel, ulusal ve uluslararası çalışmalar gerçekleştiriyor.

III. METODOLOJİ

Saha çalışması, haber derlemesi.

Rapordaki veriler sahada edinilen deneyimlerden, medyadan derlenenlerden, sahada çalışma yürüten kuruluşların yayınladıkları raporlardan faydalanılarak ortaya konuyor. Bu veriler toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısıyla sağlık, şiddet, eşitsizlik, afet eylem planı, bakım yükü gibi başlıklar altında analiz ediliyor.

IV. BULGULAR

Rapor bize ne söylüyor?

Hatırlayalım…

  • Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamasına göre, 6 Şubat depremlerinden Suriye de dahil olmak üzere 26 milyon kişi etkilendi.

Tutulan verilerin güvenilirliği.

Veriler ayrıştırılmış ve güvenilir değil.

  • Rapora göre, devlet kurumları tarafından yayınlanan ayrıştırılmamış veriler, etki değerlendirmesi ve ilerideki planlamalar için yeterli değil.
  • Raporda, depreme dair bilgilerin devlet tarafından ayrıştırılmadan açık olmayan biçimde paylaşıldığı ifade ediliyor. Bu nedenle insanların bu bilgileri süreç boyunca sosyal medyadan takip ettiği belirtiliyor.
  • Can kaybı kayıtlarının güvenilir bir şekilde tutulmaması, enkazların özensiz şekilde kaldırılması hayatta kalanların acısını arttırıyor ve birçok hukuki soruna da yol açacağı öngörülüyor.
  • Türkiye’de toplumsal cinsiyet temelli, düzenli, güvenilir ve ayrıştırılmış şekilde toplanan verilerin olmadığı vurgulanıyor.

(i) Eşitsizlik.

  • Raporda, deprem gibi afet durumları sonucu toplumdaki cinsiyet eşitsizliğininin daha da belirginleştiği ifade ediliyor.
  • Afetlerde kadınlar ve çocuklar, erkeklere göre 14 kat daha fazla ölüm riski altında bulunuyor.
  • Afet sonrasında, kadınlar ve kız çocukları sağlık, beslenme, su, hijyen, eğitim, teknoloji ve bilgiye erişimdeki eşitsizlikler nedeniyle ölüm ve hastalık riski en yüksek grupta yer alıyor.
  • Afet hazırlığından itibaren gözetilen cinsiyet eşitliği, kadınların hayatta kalma şansını artırıyor.
  • Kadınlar bakım sorumluluğundan dolayı kendi güvenliklerini ikinci plana alıyor. Özellikle çocuklarını koruma eğiliminde oldukları ifade ediliyor.
  • Kadınların ev içindeki sorumlulukları nedeniyle hasarlı evlere girmeleri can kaybına neden olabiliyor.
  • Deprem bölgesinde hayatta kalan Suriyeli mültecilerin kamu desteği alamayacaklarını düşündükleri için diğer şehirlere sığındıkları ve ev sahibi ailelerin durumlarının zorlaştığı belirtiliyor.

(ii) Afet Eylem Planları.

  • Ulusal afet mevzuatlarının %88,2’si, toplumsal cinsiyetle ilgili atıf veya duyarlı bir terminoloji içermiyor.
  • Rapora göre, ulusal afet mevzuatları kadını hak sahibi olarak görmüyor.
  • Afet mevzuatlarında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Kızılay gibi kurumların afetlerdeki rollerinden bahsedilmiyor.
  • Mevzuatlar sosyal perspektif ve risk altındaki toplum/grup yaklaşımına sahip değil.

(iii) Şiddet ve istismar.

  • Raporda, deprem sonrasında yurtlara yerleşen kadınların ve çocukların özel ihtiyaçlarının göz ardı edildiği vurgulanıyor.
  • Bakanlığa ait şiddet destek hattının, kadına karşı şiddetle mücadele amacından uzaklaştığı ve genel bir sosyal yardım hattına dönüştüğü vurgulanıyor.
  • Kadına karşı şiddetle mücadele, Bakanlık tarafından bir “sosyal yardım” konusu olarak ele alınıyor.

(iv) Sağlık.

  • Afet bölgesindeki hijyen sorunları kadınların cinsel sağlıklarını ve doğurganlıklarını tehlikeye sokuyor.
  • Rapora göre, bölgedeki hijyen koşullarının kontrol altına alınamamasının nedeni: Depremin ilk gününden beri yaşanan büyük koordinasyon eksikliği, insani yardım kaynaklarının boşa harcanması ve acil barınma koşullarını planlamakla görevli birinci derece kurumların sorumluluklarını yerine getirememesi.
  • Deprem bölgesinde 214 bin 325 kadın hamile olduğu vurgulanıyor. Bu kadınlardan 23 bin 214’ü bir ay içerisinde doğum yapmayı bekliyor.

(v) Bakım yükü.

  • 6 Şubat Depremleri sırasında gösterilen toplumsal dayanışma, bakım hizmetini ve bakım emekçilerini ön plana çıkarıyor.
  • Kamu kaynaklarının kullanımı, kamu yapılanmasının gözden geçirilmesi, sosyal devlete dönüş yollarının bulunması kadınların bakım emeği yükünün hafifletilmesi için önemli bulunuyor.

EŞİK’in önerileri.

  • Bilim çevreleri, meslek örgütleri, üniversiteler, sendikalar, yerel yönetimler ve bağımsız sivil toplum örgütleri gibi tüm paydaşlar afet sonrası süreci yönetmek için deneyimlerini paylaşmalı ve iş birliğinde olmalı.
  • Kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel şiddet, sağlık hizmetlerine erişim, ekonomik destek ve güvenli barınma gibi konularda acil önlemler alınmalı.
  • Toplumsal cinsiyet eşitliği afet yönetiminde temel alınmalı, doğa ve ekosisteme saygılı politikalar yürürlüğe konulmalı, bilim ve hukuk ilkeleri çerçevesinde yönetim yapılmalı.
  • Toplumun afet bilincinin geliştirilmesi için önleme odaklı eğitimler tüm aşamalarda müfredata dahil edilmeli, yerel düzeyde hazırlık yapılarak mahalle dayanışma grupları oluşturulmalı.

V. BİZDEN KISA KISA

  • Bültenimiz 1.600 aboneye ulaştı ve her sayımız 1.000’den fazla kişiye ulaşıyor. Destekleriniz olmasa buralara gelemezdik.
  • Katkı ve eleştirilerinize son derece ihtiyaç duyuyoruz. Bu sebeple 10 sorudan oluşan bir geri bildirim formu oluşturduk. Formu doldurmak için tıklayın.
  • Instagram takipçi sayımız 1.000’e ulaştı. Siz de takip etmek isterseniz tıklayın.
  • Ekip sayfamızı güncelledik. İncelemek isterseniz tıklayın.

Gelecek sayıda görüşmek dileğiyle.

Hoşça bakın zâtınıza.

Rapor Bülteni Ekibi