Arayın
Twitter Facebook Instagram Linkedin Youtube Whatsapp
#74

#74 TÜSEV | Sivil Toplum İçin Elverişli Ortam İzleme Matrisi 2019 Türkiye Raporu

VERİ

5 Kavram

1 Kurum

24 Bulgu

Yeni raporlar için abone olun.Rapor Bülteni, her hafta yeni bülten yayınlar.

Merhaba,

Rapor Bülteni‘nin 81. sayısında TÜSEV tarafından hazırlanan Sivil Toplum için Elverişli Ortam İzleme Matrisi 2019 Türkiye Raporu adlı çalışmayı inceledik.

Gelecek sayıda ise bu matrisin 2020-2021 Türkiye Raporu adlı çalışmasını inceleyerek okuyucularımıza iki raporu kıyaslama imkanı sağlayacağız.

Bu raporlar, sivil toplum kuruluşlarının daha güçlü faaliyetler sunabilmeleri için gereken standartları çeşitli başlıklar altında analiz etmeyi amaçlıyor.

Hazırsanız başlayalım.

spot Sivil toplumun anatomisi.

I. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

people sitting on chair in front of table while holding pens during daytime

Önce kavramlar…

İzleme matrisi, Üçüncü sektör, STGM, Örgütlenme özgürlüğü, VGM

  • İzleme Matrisi: STK faaliyetlerinin daha elverişli olması için gerekli temel ilke ve standartları ortaya koymayı amaçlayan göstergeler bütünü. Bir izleme aracı olarak 2012 yılında Türkiye ve Batı Balkan ülkeleri işbirliğiyle hazırlanan matris yöntemi için buraya göz atabilirsiniz.
  • Üçüncü sektör: Gönüllülük esasına dayanan ve kar amacı gütmeyen sivil toplum kuruluşlarının tamamı. Birinci sektör, kamu; ikinci sektör, özel; üçüncü sektör ise sivil toplum.
  • Sivil Toplum Geliştirme Merkezi (STGM): STK’ların daha etkin çalışmasını amaçlayan, Avrupa Birliği destekli bir sivil toplum kuruluşu.
  • Örgütlenme Özgürlüğü: Birden fazla kişinin bir amaca yönelik olarak birlikte hareket etme hakkına verilen isim.
  • Vakıflar Genel Müdürlüğü (VGM): Kültür ve Turizm Bakanlığı kapsamında, ülkemizde bulunan vakıfları denetlemekle hükümlü bir müdürlük.

II. ARAŞTIRMACI KURUM

TÜSEV Kurumsal Logo

TÜSEV 

1993 yılında 23 sivil toplum kuruluşu tarafından kurulan TÜSEV, üçüncü sektörün yasal, mali ve işlevsel altyapısını geliştirmeyi amaçlıyor. Yaptığı faaliyetlerle STK’lar için elverişli ortamın oluşturulmasına, bağışçılığın teşvik edilmesine ve sektörler arasında işbirliğinin sağlanmasına katkı veriyor.

III. METODOLOJİ

Matris metodu, saha araştırması, uzman görüşü.

Rapor hazırlanırken 1003 STK temsilcisiyle görüşme yapılıyor. Verilerin elde edilmesi kısmında ise mali raporlar, bilgi edinme başvuruları ve saha araştırması gibi kaynaklardan faydalanılıyor.

Raporda sivil toplum ortamına dair bulgular üç ana başlıkta inceleniyor: Özgürlükler, finansal kapasite, diğer sektörlerle ilişkiler.

IV. BULGULAR

Rapor bize ne söylüyor?

Sivil toplumun sacayakları.

(i) Özgürlükler.

  • Sivil toplumun varlığını gösteren üç temel özgürlük mevcut: Örgütlenme, toplanma ve ifade özgürlüğü.
  • Rapora göre, Türkiye’de kullanılan mevzuat STK’ların kuruluş sürecinde birtakım engellere ve örgütlenme özgürlüğünde kısıtlamalara sebep oluyor.
  • STK kuruluşundaki zorluklar dernek ve vakıf ayrımında kendini gösteriyor.
  • Derneklerin kuruluşunda yasal süreçler daha kolay işlerken vakıflarda ciddi bir farkla zor bir şekilde gerçekleştiriliyor.
  • Düşük kurumsal kapasiteye sahip STK’lar görece zor durumda. Mevzuatta bulunan bazı sınırlamalar üst kuruluş oluşturmanın önüne geçiyor.
  • Bürokratik engeller hem yerli hem de yabancı STK’lar için sorun teşkil ediyor. Yabancı kökenli STK’ların Türkiye’de şube veya temsilcilik açmaları zorlaştırılıyor.
  • Rapora göre, VGM tarafından gerçekleştirilen denetimler STK’ların özgürlüklerine müdahale olarak yansıyabiliyor. Bu denetimlerin özellikle hak temelli STK’lar üzerine yapılması, denetimlerin kısıtlayıcı yönünü gözler önüne seriyor.

(ii) Finansal kapasite.

  • STK’lar herhangi bir sabit gelire sahip olmadıkları için finansal desteklere ihtiyaç duyuyor.
  • Türkiye’de STK’lara yönelik kamu fonları ve vergi teşvikleri oldukça sınırlı. Özellikle pandemi sürecinde yaşanılan ekonomik sorunlar da STK’ların bağış toplamasını oldukça güçleştiriyor.
  • Bağış sorunları yaşayan STK’lar, kamu fonlarının dağıtımında da sorunlar yaşıyor.
  • Kamu fonlarının STK’lara eşit paylaşılmaması ve fon başvurularında yaşanılan güçlükler STK’ların finansal olarak daha da çok zorlanmasına sebep oluyor.
  • Kamu kuruluşlarının fon sağlanan STK’lar konusunda seçici davranmasının da finansal yoldan bir siyasi engel olduğu vurgulanıyor.
  • STK’larda yaşanan finansal sorunlar, STK’ların tam zamanlı ücretli istihdam sağlayamamasına ve gönüllü çalışmalara mecbur kalmasına sebep oluyor.

(iii) Diğer sektörlerle ilişkiler.

  • Kamu kurumlarının STK’ları ile ilişkilerini düzenleyen yasal bir çerçeve veya bağlayıcı politika belgesi bulunmuyor.
  • Raporda, 2018’de bir mevzuat hazırlanması üzerine bir eylem planı yapılsa dahi henüz somut bir adımın atılamadığı belirtiliyor.
  • Raporda, Bakanlıklar’ın STK toplantılarını duyurmayıp yalnızca seçili STK’larla görüşme yaptığı ifade ediliyor.
  • Karar alma süreçlerinde, konuyla alakalı çalışan STK’lar süreçlere dahil edilmiyor.
  • Yapılan uzman görüşmelerinde, kamu ile önceden ortak çalışmalar yürütmüş STK’ların dahi artık kamu ile iş birliği yapamadığı belirtiliyor. Bu durumun başlıca sebepleri: AB ilerleme hedeflerinden uzaklaşma, kamu-STK iletişimini sürdürülebilir kılacak bir mevzuat eksikliği, kamu-STK ilişkilerinin tanıdıklar üzerinden ilerlemesi, kamu kuruluşlarının güvenlik politikaları, bazı STK’ların hükümet nezdinde “sakıncalı” gözükmesi.

TÜSEV’in çözüm önerileri.

  • Bürokratik zorluklar azaltılmalı, STK’lara yapılan idari müdahaleler denetlenmeli.
  • Derneklerin kayıt zorunluluğunun gözden geçirilmeli, finansman kanunları revize edilmeli, STK koruma planlarının yapılmalı.
  • Yardım toplama ve bildirim süreçlerinin basitleştirilmeli.
  • Kolluk kuvvetlerinin uyguladığı orantısız şiddetin önlenmeli ve soruşturulmalı, internet düzenlemeleri yeniden değerlendirilmeli.
  • Kamu yararı statüsü yeniden tanımlanmalı, kamu fonu mekanizması oluşturulmalı.
  • Gönüllülük yapısını düzenlemek için STK’ların özerkliği ile çelişmeyecek ve toplumu gönüllülüğe motive edecek bir gönüllülük statüsü oluşturulmalı.

V. YAKINDA

İLKE Vakfı‘nın hazırladığı; hukuk ve ekonomi temasıyla hazırlanan ve Türkiye’deki hukuk alanında yaşanan gelişmelerin ele alındığı “2022 Hukuk İzleme Raporu” adlı çalışmayı incelemek için not aldık.

İncelememiz yakında sizlerle.

Eleştiri ve katkılarınız bizleri çok mutlu eder.
raporbulteni@gmail.com adresinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Gelecek sayıda görüşmek dileğiyle.

Hoşça bakın zâtınıza.

Rapor Bülteni Ekibi