Arayın
Twitter Facebook Instagram Linkedin Youtube Whatsapp
#72

#72 Greenpeace | 6 Şubat Depremleri Değerlendirme Raporu

VERİ

3 Kavram

1 Kurum

26 Bulgu

Yeni raporlar için abone olun.Rapor Bülteni, her hafta yeni bülten yayınlar.

Merhaba,

Rapor Bülteni‘nin 72. sayısında Greenpeace tarafından hazırlanan “6 Şubat Depremleri Değerlendirme Raporu – Deprem Sonrası Adil ve Yeşil Bir Gelecek İnşa Etmek” adlı raporu inceledik.

Raporda, deprem bölgesinde iklim dostu bir yaşamın tesisi için gerekli adımlar çeşitli başlıklar altında ele alınıyor.

Hazırsanız başlayalım.

spot Deprem sonrası yeşil bir gelecek mümkün mü?

I. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Önce kavramlar…

Asbest, atık yönetimi, iklim değişikliği.

  • Asbest: Lifsi kristal yapıya sahip silikat bileşimindeki bir grup mineralin ortak adı. Solunan lifler akciğerlerde birikerek solunum sistemine zarar veriyor.
  • Atık yönetimi: Evsel, tıbbi, tehlikeli ve tehlikesiz atıkların toplanması, depolanması, taşınması, bertarafı ve geri kazanımı ile ilgili süreçleri içeren bir yönetim biçimi.
  • İklim değişikliği: Doğrudan veya dolaylı olarak küresel atmosferin bileşimini bozan insan faaliyetleri sonucunda iklimde oluşan değişiklik. (Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne göre)

II. ARAŞTIRMACI KURUM

Greenpeace Kurumsal Logo

Greenpeace

Greenpeace (Yeşil Barış), kırktan fazla ülkede şubesi bulunan Amsterdam merkezli bir sivil toplum kuruluşu.

Greenpeace, amacının “Dünya’nın tüm çeşitliliği ile yaşamı besleme gücünü garantiye almak” olduğunu belirtiyor. Küresel ısınma, ormanların yok olması, aşırı avlanma, ticari balina avcılığı, genetik mühendisliği gibi konulara odaklanıyor. Çalışmalarında doğrudan eylem, lobicilik ve araştırma faaliyetlerinden yararlanıyor. Halihazırda 2,9 milyon bireysel destekçiye sahip olan vakıf, hükümetlerden, şirketlerden ve siyasi partilerden bağış kabul etmiyor.

III. METODOLOJİ

Veri derlemesi.

Mart 2023’de hazırlanan rapor esasen AFAD bazlı veriler kullanılarak hazırlanıyor. Bölgede iklim dostu bir gelecek inşa edilmesi adına alınması gereken tedbirler 4 başlık altında ele alınıyor: Kirleticiler, doğa alanlarının korunması, yoksulluk, deprem bölgesinin afet verileri.

IV. BULGULAR

Rapor bize ne söylüyor?

(i) Depremin enkazı nasıl kaldırılacak? Kirleticilerle imtihanımız.

  • Depremlerde 85 bin bina kullanılamaz hale gelmiş durumda. (17 Şubat tarihi baz alındığında.)
  • 50-110 milyon ton enkaz atığı öngörülüyor. (İstanbul Üniversitesi Ön Raporuna göre.)
  • Enkaz kaldırma çalışmalarında ortaya çıkabilecek atıklar insan sağlığını tehdit ediyor.

Asbest en büyük tehlikelerden birisi.

  • Asbest liflerine maruz kalınması 10-40 yıl arasında kanser gibi hastalıkları yüksek oranda tetikliyor.
  • 2010 yılında ülkemizde endüstriyel kullanımı yasaklanan asbestin 2010 öncesinde yapılmış binalarda izolasyon malzemesi olarak kullanıldığı belirtiliyor.
  • Binaların yaşlarına ve hane halkı oranına göre yıkılan binaların çoğunluğu asbestli.
  • Enkaz kaldırma çalışmalarında bulunan çalışanların iş kıyafetleriyle evde bulunması dahi hane halkının sağlığını tehdit ediyor.
  • Asbeste karşı enkazlar, atık taşınan yollar ve depoların sulanması büyük önem arz ediyor.
  • Toz maskelerinin enkaz alanlarında kullanımının ve ileriye dönük halk sağlığı taramalarının önemi vurgulanıyor.
  • Doğal alan ve yaşam çevrelerine atık depolanmaması gerektiği belirtiliyor.

Enkaz kaldırırken iki kat tedbirli olunmalı: Organize Sanayi Bölgeleri (OSB), İskenderun Limanı.

  • Faal 33 OSB’nin 10’u ciddi hasarlı, 4 bin tesiste üretimin durmuş durumda.
  • Yüksek taban suyu zehirli atıkların hızla yayılmasına neden oluyor.
  • Büyük endüstri projelerinin afet anlarında öngörülemez tehlikelere yol açması muhtemel. Örneğin; İskenderun Limanı’nda 4 gün boyunca süren yangın.

(ii) Doğal alanların korunması.

  • Raporda deprem sonrası kent çeperlerinin büyüyeceği belirtiliyor. Bu büyümenin doğal alanları tahrip etmeden yapılmasının önemi vurgulanıyor.
  • Sulak ve ormanlık alanlarda yerleşimin dikkatli yapılmadığı durumlarda farklı afetlerle karşılaşılabileceği belirtiliyor.
  • Afet bölgesinde 60’tan fazla doğal koruma alanı mevcut. Afet sonrası yerleşimler sırasında bu alanların gözetilmesi gerektiği vurgulanıyor.

(iii) Deprem bölgesindeki şehirlerin afet sicilleri.

  • Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep ve Malatya iklim krizi kaynaklı afetlerden sıklıkla etkileniyor.
  • 2017 yılında en fazla meteorolojik afete maruz kalan il Kahramanmaraş.
  • Heyelan, sel ve kaya düşmesi olayları Kahramanmaraş’ta sıklıkla meydana geliyor.
  • Hatay Asi nehri havzasında bulunan 353 yerleşim yeri su baskını riski taşıyor.
  • Gaziantep’te, geçmişte olduğu gibi yoğun yaş olması durumunda, taşkın afetinin yaşanabileceği belirtiliyor.
  • Malatya ilinde meteorolojik afetler ile heyelan afetleri sıklıkla yaşanıyor.

(iv) Yoksulluk/gelir eşitsizliği gelecek inşasını nasıl etkiliyor ya da deprem sınıfsal mıdır?

  • Deprem bölgesinde yoksulluk önemli bir problem.
  • Rapora göre yoksul mahalleler diğer mahallelere oranla 3.5 kat daha fazla hasar almış durumda.
  • Raporda afetin büyüklüğünün önlenebilir hususlar için ideolojik bir kamuflaj olduğu vurgulanıyor.
  • Doğal afetlerin toplumsal sınıf ayrımı gözetmediğine ve bu “olayların” afete dönüşmesinin sebebinin toplumsal eşitsizlikler olduğuna dikkat çekiliyor.

V. YAKINDA

İLKE Vakfı‘nın hazırladığı; hukuk ve ekonomi temasıyla hazırlanan ve Türkiye’deki hukuk alanında yaşanan gelişmelerin ele alındığı “2022 Hukuk İzleme Raporu” adlı çalışmayı incelemek için not aldık.

İncelememiz yakında sizlerle.

Eleştiri ve katkılarınız bizleri çok mutlu eder.
raporbulteni@gmail.com adresinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Gelecek sayıda görüşmek dileğiyle.

Hoşça bakın zâtınıza.

Rapor Bülteni Ekibi