Arayın
Twitter Facebook Instagram Linkedin Youtube Whatsapp
#71

#71 TOG | Afet Bölgesinde Genç Kadınlar Raporu

VERİ

3 Kavram

1 Kurum

32 Bulgu

Yeni raporlar için abone olun.Rapor Bülteni, her hafta yeni bülten yayınlar.

Merhaba,

Rapor Bülteni‘nin 71. sayısında Toplum Gönüllüleri Vakfı tarafından hazırlanan “Depremde Genç Kadınlar Raporu” adlı raporu inceledik.

Rapor, 6 Şubat Maraş depremlerinden etkilenen genç kadınların sorunlarını sağlık, eğitim, kamusal görünüm gibi çeşitli başlıklarda ortaya koymayı amaçlıyor.

Hazırsanız başlayalım.

spot Deprem bölgesindeki kadınlar neler yaşıyor?

I. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

man in black jacket and black pants standing on brown wooden floor

Önce kavramlar…

İnsani yardım, afet planlaması, hijyenik ped.

  • Afet planlaması: Doğal afetler veya acil durumlarla başa çıkma amacıyla önceden yapılan organizasyonlu ve stratejik faaliyetler.
  • Hijyenik ped: Kadınların menstrüasyon (adet) dönemi boyunca kullandığı kişisel hijyen ürünleri.
  • İnsani yardım: Doğal afet, savaş, salgın gibi durumlar nedeniyle veya sosyal nedenlerle zarar görmüş ihtiyaç sahiplerinin yaşam koşullarını iyileştirmek amacıyla yapılan yardım ve destekler bütünü.

II. ARAŞTIRMACI KURUM

Toplum Gönüllüleri Vakfı Kurumsal Logo

Toplum Gönüllüleri Vakfı

2002 yılında kurulan Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG), çeşitli sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirerek girişimci ve duyarlı bir gençliğin oluşumuna katkıda bulunmayı amaçlıyor.

77 şehirde ve 139 üniversitede genç gönüllüleri bulunan vakıf, sürdürülebilir yaşam, insan hakları gibi çeşitli temalarda projeler üretiyor, gençleri burs ve mentorluk faaliyetleriyle desteklemeye devam ediyor.

TOG’un 2022 faaliyet raporunu incelemek için tıklayınız.

III. METODOLOJİ

Saha gözlemi, veri derlemesi, birebir görüşmeler.

Raporda, 22 Mart’ta online olarak gerçekleştirilen “Afet Bölgesindeki Genç Kadınlar” toplantısına katılım gösteren vakıf gönüllüsü 10 kadının saha gözlemlerine yer veriliyor. Toplantıda, afet bölgelerindeki genç kadınların karşılaştıkları zorluklar üç başlık altında (hijyen, eğitim/istihdam, kamusal görünüm) inceleniyor.

Raporda Birleşmiş Milletler, UNFPA, UN Women, Cinsiyet Eşitliğini İzleme Derneği, KAGİDER gibi kuruluşların çalışmalarında yer alan veriler de kullanılıyor.

IV. BULGULAR

Rapor bize ne söylüyor?

Bir adım geriden.

  • Kadınlar ve kız çocukları, deprem bölgesindeki nüfusun yarısından fazlasını oluşturuyor.
  • Deprem bölgesinde 15-49 yaş aralığında 4,1 milyon kadın ve kız çocuğu var.
  • Raporda kadınların %70’inden fazlası, insani yardım durumlarında, cinsiyet temelli şiddete maruz kaldığı belirtiliyor.
  • Raporda depremin yetişkin kadınlar için olduğu kadar genç kadınlar için de ağır bir deneyim olduğu ve genç kadınların yaşadığı deneyimlerin farklılaştığı belirtiliyor.

(i) Afet bölgesinde hijyen: Ped kullanmak lüks değil ihtiyaç.

  • Türkiye’de 15-25 yaş aralığındaki genç kadınların %92’si hijyenik ped kullanıyor. Aylık hijyenik ped harcamaları ise ortalama 60 TL.
  • Deprem bölgesindeki 11 ilde, 17-25 yaş aralığında yaklaşık 990.000 genç kadın var.
  • Genç kadınlar halihazırda yaşanan ekonomik sıkıntılardan ötürü hijyenik pede erişimde sıkıntı çekiyorken depremle beraber bu sorun katlanarak artıyor.
  • Toplum gönüllüleri, depremden hemen sonrasında hijyenik ped ihtiyacının karşılanamadığını ve günlerce beklenildiğini belirtiyor.
  • Ped gibi regl ürünlerine erişim sorunlarının yanı sıra temiz ve güvenli tuvalet, temiz su, iç çamaşırı ve kıyafete erişememek de kadınların sağlığını olumsuz etkiliyor.
  • Duş almak için günlerce beklenildiği ve tuvaletin çok sonrasında getirildiği belirtiliyor.
  • Kadınlar, ortak tuvaletlerde güvensiz hissediyor.
  • Kadınlar üstlerini değiştirebilmek için mahrem alanlar talep ediyor.
  • Şartlar sebebiyle kadınlar çeşitli enfeksiyonlar kapıyor.
  • Regl dönemlerinde ped veya temiz suya ulaşamamaları ya da uygun değiştirme ortamı olmaması kadınlar için büyük sağlık sorunları yaratıyor.
  • Regl ile ilgili var olan toplumsal algı ve bu algı sebebiyle oluşan utanç duygusu, genç kadınların ped gibi hijyen ürünlerini isterken, alırken zorlanmasına sebep oluyor.
  • Gönüllüler, insani yardıma yönelik oluşturulan ihtiyaç listelerinde hijyenik ped ihtiyacının yer almadığını, kadınların ped isteyemediklerini belirtiyor.

“En büyük sorun zaten hijyen. Regl döneminde temiz suya ulaşamamak, pede ulaşamamak büyük sağlık sorunlarına yol açabilir. Uygun değiştirme ortamı da olması gerekiyor.” (Toplum Gönüllüsü S.)

  • Aile üyeleri için ped istemeye kimi zaman erkeklerin geldiğini ve ne isteyeceklerini bilmedikleri gözlemlenmiş. Erkekler hijyenik ped talep ederken utanıyorlar.
  • Depremin gerçekleştiği illerden 6 ilde, 18 yaş altı evlilikler diğer illere göre daha yaygın. Bu durum deprem gibi afet dönemlerinde artan hayatta kalma iç güdüsü ile düşünüldüğünde, genç kadınlar planlanmamış gebeliklerle, gebeliğe veya doğuma bağlı sağlık sorunlarıyla karşılaşılabilir.
  • Düşük tehlikesiyle gönüllülere başvuran kadınların, düşüğü engellemek için hormon hapı talep ettikleri ancak bu haplara erişilemediği belirtiliyor.

“Genç kadınlar için doğum kontrolünün altı çizilebilir. Bunun eğitimini alması da çok iyi olur. Belki bilmiyordur. Köylerde yaşayan kadınlar var. Oralara da gitmesi gerekiyor. (Toplum Gönüllüsü R.)”

  • Kadınlar, toplumsal yargılar sebebiyle, sağlıkları söz konusu olduğunda dahi talepte bulunmuyorlar.

(ii) Afette eğitim ve istihdam:

  • Depremden sonra kadınlar için artan bakım emeği, gündelik ev işi yükü kadınların çalışmasını daha da zorlaştırıyor.
  • Cinsiyete dayalı iş bölümü depremle birlikte iyice belirginleşiyor. Erkekler insani yardım alma, çadır kurma, ev bulma veya para kazanma gibi işlerle yükümlüyken kadınlar ev içinde emek harcıyor.
  • Toplum gönüllülerinin izlenimlerine göre erkekler iş yapmadan oturabiliyor, gezebiliyor ancak kadınlar iş yükünden dolayı rahat değil.
  • Hane içinde gündelik yaşamın devamlılığını sağlamadaki sorumlulukları genç kadınlar da üstleniyor. Bu durum, genç kadınların eğitimlerine devam etmelerinin ya da istihdama katılmalarını zorlaştırıyor.

“Erkekler oturabiliyor, kamusal alanda gezebiliyor ama kadınlar rahat değil o kadar. Mesela erkekler giyimli ama üstünde başında uygun kıyafet olmayan çok kadın ve çocuk gördüm…” (Toplum Gönüllüsü E.)

  • Eğitimlerine devam eden genç kadınlar online eğitime katılmak veya ders çalışmak için ayrı bir oda bulamıyorlar.

(iii) Afette kamusal görünüm: Genç kadınlar kamusal görünü(yor)m(u)?

  • Kadınlar istihdam, eğitim, siyasette temsiliyet gibi birçok kamusal alanda erkeklere kıyasla daha az görünür. Depremin gerçekleştiği 135 ilçe ve il belediye başkanlarından yalnızca 2’si kadın. Belediye meclis üyelerinin ise %10’u kadın.
  • Türkiye’deki afet koordinasyon yönetimlerinde kadın koordinatör yok.
  • Raporda, bu sebeplerden ötürü, afetin yaşandığı illerdeki planlamalarda genellikle erkeklerin karar alıcı olduğu vurgulanıyor.
  • İnsani yardımların dağıtımını da çoğunlukla erkekler yapıyor. Bu durum kadınların ihtiyaçlarını tam olarak dile getirememesine ya da kadınların ihtiyaçlarının anlaşılmamasına sebep oluyor.
  • Deprem bölgesine gelen gönüllülerin çoğu erkek. Kadın gönüllüler deprem bölgesine gitmekte engellerle karşılaşıyorlar.

“Erkekler ilk başta sadece gıda talep ediyorlardı. Soru sordukça diğer ihtiyaçları anlıyorduk. Dağıtımı yapanlar erkekler çoğunlukla. Biz TOG’da kadın arkadaşlar da koyuyorduk ekiplere. Kadınlar doğrudan erkeklerle çok karşılaşıyorlar ve çekiniyorlar. Kadın kıyafeti lazım diyelim ki kadın büyük bedende bir kadın mı, kaç numara lazım hiçbir şey belli değil. İstekleri karşılamıyordu.” (Toplum Gönüllüsü Ş.)

Ne yapmalı?

  • Afet dönemlerinde toplumsal cinsiyete duyarlı aksiyon alınmalı. Planlamalarda cinsiyete ve yaşa duyarlı verilerin toplanmalı ve ihtiyaçla özelleştirilmeli.
  • Kadınlara özel sağlık sorunları için güvenli tuvaletler, çadır ve konteyner kentlerin güvenliği için aydınlatmalar, kadınlardan oluşan şiddet başvuru merkezleri, insani yardımlarda kadınlara görev verme, kadınların rahatlıkla katılım sağlayabileceği alanlar, mahrem alanlar ve kontrasepsiyon danışmanlığı sağlanmalı.

V. UZMAN GÖRÜŞÜ

Zeynep Çavuşoğlu yazdı.

6 Şubat depremlerinde de görüldüğü üzere kadınların özel ihtiyaçları, hijyenik ped, tampon gibi talepleri afet durumlarında dahi yeteri kadar önemsenmiyor. Depremdeki deneyimler ve ekonomik şartlardan dolayı oluşan temel ihtiyaçlara karşı erişim sıkıntısı, “ücretsiz hijyenik ped” uygulamasını tekrar düşünmemizi sağlayabilir.

İskoçya’da 2020 yılında alınan, kadınlara ücretsiz hijyenik ped sağlanması kararıyla beraber dünyada ve Türkiye’deki birçok kadın örgütü ve kadınlar devletlerinden regl dönemlerinde kullanılan hijyen ürünlerinin ücretsiz sağlanması yönündeki taleplerini daha yüksek sesle dile getirmeye başladı.

Regl özellikle de Türkiye gibi geleneksel, kültürel normların ve toplumsal cinsiyete dayalı rollerin toplumu şekillendirdiği ülkelerde hala bir tabu. Ülkemizde kadınlar hijyenik ped satın alırken dahi utanç hissediyor. Mahalle marketlerinden satın alınılan pedlerin siyah poşetle verilmesi gibi durumlar ise kadınların her ay yaşadıkları, doğal döngülerinin bir parçasının, insanlar tarafından saklanması gereken bir şey olarak algılanmasına sebep oluyor.

Regl, kadınların doğal bir döngüsü ve tüm kadınlar için kaçınılmaz bir gerçek. Her kadın her ay hijyenik ped ihtiyacı duyar ve bu sebeple de ped gibi regl ürünleri lüks değil zorunlu, temel bir ihtiyaçtır.

Özellikle de ekonomik olarak dezavantajlı kadınlar ve genç kadınlar, regl döneminde hijyenik pedleri satın almakta güçlük yaşıyor. Bu durum, kadınların temel sağlık ihtiyaçlarını karşılamalarını ve günlük yaşamlarına devam etmelerini zorlaştırıyor.

Türkiye gibi toplumsal cinsiyet rollerinin ve ekonomik eşitsizliğin hâlâ var olduğu ülkelerde ücretsiz hijyenik ped uygulaması, kadınların yaşamlarını kolaylaştıracak ve onların sağlık haklarına daha duyarlı bir yaklaşımın simgesi haline gelecektir.

Ücretsiz ped uygulaması sadece ekonomik yükü hafifletmekle kalmaz, aynı zamanda kadınların sağlık ve hijyen konularında daha bilinçli olmalarına da katkıda bulunur. Toplumda regl dönemi hakkında daha açık ve sağlıklı bir konuşma ortamının oluşmasına destek olurken, kadınların kendi sağlıklarına dair farkındalıklarının artmasına da yardımcı olur.

VI. YAKINDA

İLKE Vakfı‘nın hazırladığı; hukuk ve ekonomi temasıyla hazırlanan ve Türkiye’deki hukuk alanında yaşanan gelişmelerin ele alındığı “2022 Hukuk İzleme Raporu” adlı çalışmayı incelemek için not aldık.

İncelememiz yakında sizlerle.

Eleştiri ve katkılarınız bizleri çok mutlu eder.
raporbulteni@gmail.com adresinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Gelecek sayıda görüşmek dileğiyle.

Hoşça bakın zâtınıza.

Rapor Bülteni Ekibi